Lojistik bir ürün için hammaddesinin başlangıç noktasından tüketildiği noktaya kadar olan, adına “tedarik zinciri” dediğimiz sürecin yönetimidir. Bu yönetim, sürecin planlanmasından, yerine getirilmesinden ve iyileştirilmesinden oluşmaktadır. Verilecek hizmetin “Lojistik” olarak adlandırılması için hizmet verilmeden önce sürecin analiz edilmesi, haritasının çıkartılması, analiz edilmesi, çözümlerin önerilmesi, ölçme sisteminin ve kontrol için yazılım alt yapısının kurulması gerekir. Bütün bu çalışmalar yanında; maliyetler, verimlilikler, kapasite planlamaları, hizmet birleştirilmeleri, yeni kapasite artış yatırımları, gerektiğinde ilave depolar, ilave araçlar da değerlendirilmek zorundadır.
On yılı aşkın bir süredir yazıyoruz, anlatıyoruz, öğretiyoruz hatta fiilen uyguluyoruz ki; lojistik sektöründe aldığımız veya verdiğimiz her hizmet bir sözleşmeye dayandırılmalı. Çok basit bir kargo tesliminde bile, faturasının arkasında ince ince yazılmış, tek taraflı da olsa kabul ettiğimiz bir sözleşme bulabilirsiniz. Ufak bir numaralı kağıt parçası ile otobüslere kargo teslim ettiğimiz günler geride kaldı. Nakliye hizmetlerimizi de artık sokaktan geçen kamyonlara yaptırmıyoruz. En azından sözleşme imzaladığımız bir nakliye komisyoncusu veya nakliye şirketimiz var. Deniz taşımalarımız da, hava taşımalarımız da sözleşmelerle yürütülüyor.
Lojistik hizmetlerini dışarı veren, yani “Outsource “ eden, dış kaynak kullanan şirketler de henüz olması gereken detayda olmamasına karşılık sözleşmelerle işlerini 3 PL şirketlere vermekteler. Ağırlıklı olarak fiyatın tartışıldığı, birkaç ay süren sözleşme görüşmeleri karşılığında devir edebiliyorlar. Bunlar geldiğimiz yolda atılan doğru ve güzel adımlardır. Ancak yürüyüşümüz bitmemiştir.
Yabancı literatürde “Contrat Logistics” Türkçede ise bu güne kadar adını koymadığımız ancak “Kontrat Lojistiği” adını verebileceğimiz çalışma henüz başlamamıştır. Bu çalışma bir lojistik kontratı değil, bundan daha öte olan bir iş birliği çalışmasıdır.
Kontrat lojistiği büyük üretici veya büyük dağıtıcı şirketler için hammaddeden tüketime kadar olan malzeme veya ürün hareketinin, üretim dışında kalan kısımlarının iş sorumluluğunun, lojistik şirketlerle yapılacak bir stratejik iş ortaklığı çerçevesinde dışarıya aktarılması işlemidir. Kontrat lojistiği henüz üretime geçmemiş veya üretim yerini, üretim şeklini kapasitesini değiştirmeye karar veren şirketlerle hazırlanır. Tedarik zinciri sürecinin ilk defa tasarlanması veya mevcudun yenileştirilmesi, geliştirilmesi amacıyla yapılan uzun süreli bir çalışmadır. Bunu üretici şirketlerin tek başlarına yapması mümkün değildir. Bu çalışmada mutlaka bir lojistik şirket devrede olmalı, lojistik şirket ile üretici veya toptancı şirket arasında iletişimi sağlayacak bir uzman kuruluş da yer almalıdır. Farklı dili konuşan gruplar arasında dil birliği ve orta nokta bulma çalışmalarında bulunmak, öneriler getirmek amacıyla görev almalıdır.
Kontrat lojistiği, gerektiğinde üretim tesisleri içindeki depoların, araç parklarının, ülke içindeki farklı lokasyonlardaki depo, aktarma merkezi, bayi deposu gibi yerlerin kapatılmasını, öz mal ise satılmasını kiralık ise kira kontratlarının sona erdirilmesini, her türlü nakliye araç ve ekipmanın da satılarak veya 3PL şirkete devir edilerek getirisinin şirket nakitlerine aktarılmasını da sağlayacaktır.
Yapılacak olan analizle kontrat lojistiğine başlamadan önce modellemesi, simülasyonu, eğer-ise çalışmasının yapılması sağlanacaktır. Karar vericilerin kontrat lojistiğine geçme karalarını destekleyecek değerlere ulaşması kolaydır. Zor olan başlangıç kararı ve en az 12 aylık bir çalışma süresine ve sabrına sahip olmaktır. Bir tek meyve için aylarca bekleyen tabiatın sabrı, insanoğluna da tanınmış olmalıdır.
Atilla YILDIZTEKİN