Yedek parça sektörü lojistiğin en zor olduğu sektörlerin başında gelmektedir. Bir kozmetik, gıda, hızlı tüketim, elektronik sektörleri gibi, ihtiyacı önceden yaratamazsınız, reklam yapamazsınız, ihtiyaç olmadan da satış yapamazsınız. Her yedek parça bir ihtiyaç için kullanılır, satın alınır, satılır, üretilir. Bu süreç kullanmadan üretime giden bir süreçtir, ancak her adımında yedek parçaların stoklarda hazır bulunması gerekmektedir. Tüketimi bilmediğimiz için sadece belli sistemler içinde ön görülerle stoklarla çalışılır. Beklenir ki talep doğsun diye.
Stok yönetiminin en zor olduğu sektörlerdendir yedek parça sektörü. Her şeyden önce her parçanın bir yaşam eğrisi vardır. Bir araç piyasaya çıktığında belli bir süre sadece servis parçaları tüketilir, kışları artan oranda çarpışmada hasarlanacak parçalar talep edilir. Genel kullanıma yani eskimeye dönük parçalar ilk 3-5 yılda talep görmezken sonra talepleri artar ve aracın yaşlanması ile birlikte talep düşer. Stoklarınız buna uygun planlanmalıdır. Stokların şişmesinin bir nedeni budur.
Bir tamir durumunda talep edilen parçaların tamamı stoklarınızda bulunmak zorundadır. İçlerinde bir adedinin eksik olması, ya tamiratın yapılamamasına ya da müşteri şikayetine yol açar. Üstelik bu bulunabilirliği anında karşılamak zorundasınız. Yüksek stok adetleri ile çalışmak zorundadır yedek parçacılar.
Sık sık parça numaraları değişir ve değişen her parçayı yerine kullanılabilirliğini bilmek durumundasınız. Bazılar birbirine tek yönlü kullanım verirken, bazıları geriye dönük kullanılamaz. Birlikte kullanılması gereken parçalar takım yapılır ve stoklarda tekrarlara yol açar.
Yedek parçaların ölçüleri farklıdır. Birkaç milim kalınlığında parçalar da vardır, birkaç metre büyüklüğünde parçalar da. Bunların farklı raf sistemlerinde stoklanması ve bar kod ile takip edilmesi, siparişler için bir stok yönetim yazılımı kullanılması gerekir.
Sevk ederken de her parçayı aynı kutuya, koliye koyamazsınız. Ağır parçalar alt tarafa, hafifler üst tarafa konulmalıdır. Genellikle yedek parça kolileri üst üste konulamaz ve araç içinde tabanda giderler. Taşıma maliyetini arttırır.
Parçaların durduğu yerde de korunması gerekir. Havadan, rutubetten, tozdan etkilenirler stoklama anında kutu ile, koli ile, bantla, plastik kaplama ile, yağlanarak, boyanarak korunması gerekir.
Kırılacak parçalar da vardır içlerinde. Camlar, ince parçalar, plastik parçalar ambalajlanırken, sevk edilirken dikkatli taşınmalıdır.
Her şeyi yaptınız ancak zaman içinde elinizde ölü stoklar oluşur. Bu ölü stokları maliyetine de satmaya kalksanız satamazsınız; yapılacak şey bu parçaları hurda olarak elden çıkartmaktır. Bir kısmını elinizde tutup 2-3 yıldır satılamayan parçaları hurda olarak satınız. Böylece envanterinizden düşer, deponuzda yer kazanır, stoklarınız tazelenir, devir hızınız artar. Bunu her sene sonunda yapmaya karar verip, yapmayı ihmal eden çok şirket tanırım. İşin doğrusu sadece yıl sonlarında değil yıl içinde de, her çeyrekte bir yapıp kendinize çalışma alanı yaratmanızdır. Depocularınız bu kararınıza çok sevineceklerdir.
Atilla YILDIZTEKİN