İşletmeler üretmiş oldukları ürünlerin satışı ve depolanması gibi süreçlerde ya kendi imkanlarını kullanırlar ya da lojistik firmalarından, ihtiyaç duydukları bu hizmetlerden bir ya da bir kaçını satın alarak işlerini yürütürler. Eski yönetim anlayışında şirketler ürettikleri ürünlerin dağıtımını, depolanmasını, stok kontrolünü ve diğer benzeri süreçleri kendileri yönetirken, günümüzde bu durum değişerek; firmalar lojistik süreçlerin bir ya da birden fazla aşamasında dış kaynak kullanımı yoluna giderek bu hizmetleri farklı firmalardan satın almaktalar.
Firmaların dış kaynak kullanımına gitmeden; dağıtım, depolama, elleçleme, gümrükleme, stok kontrol gibi faaliyetleri şirket içerisinde oluşturdukları birimler tarafından karşıladığı durumlarda saymış olduğum her faaliyet firmalara ek bir maliyet yüklemektedir. Ayrıca lojistiğin günümüzde rekabet edilebilirliği büyük ölçüde etkilediği gerçeğini de göz önünde bulundurduğumuz da asıl üretilmek istenen ürünün kalitesinin düşmesi de karşılaşılan en kötü durumlardan biridir. Asıl işi üretim olan bir işletme her bir lojistik faaliyette uzmanlaşmaya kalkıştığında gitgide kendi işine olan konsantrasyonu bozulacak ve lojistik maliyetlerin artması da karlılığı azaltacaktır.
(daha&helliip;)
Lojistik bir ürün için hammaddesinin başlangıç noktasından tüketildiği noktaya kadar olan, adına “tedarik zinciri” dediğimiz sürecin yönetimidir. Bu yönetim, sürecin planlanmasından, yerine getirilmesinden ve iyileştirilmesinden oluşmaktadır. Verilecek hizmetin “Lojistik” olarak adlandırılması için hizmet verilmeden önce sürecin analiz edilmesi, haritasının çıkartılması, analiz edilmesi, çözümlerin önerilmesi, ölçme sisteminin ve kontrol için yazılım alt yapısının kurulması gerekir. Bütün bu çalışmalar yanında; maliyetler, verimlilikler, kapasite planlamaları, hizmet birleştirilmeleri, yeni kapasite artış yatırımları, gerektiğinde ilave depolar, ilave araçlar da değerlendirilmek zorundadır. (daha&helliip;)
Duyum, uyarıcıların duyu organları tarafından alınıp beyne iletilmesidir. Algı, uyarıcıların duyumlar aracılığıyla anlamlı hale getirilmesidir. Örneğin; tat almak veya ses duymak duyum iken, ne tadı olduğunu anlamak veya kimin veya neyin sesi olduğunu anlamak algıdır.
Duyum, fizyolojik bir olay olup her bireyde aynı şekilde gerçekleşir. Algı ise psikolojik bir olaydır ve bireyden bireye farklılık gösterir (daha&helliip;)