“Dünya yine de dönüyor”
Galileo
(1615, Roma – Mahkeme Çıkışı)
Bir söz vardır; “Senin parmağına diken batsa, benimki kanar”. Bu cümlenin, iki birey arasındaki sevgi ve muhabbeti işaret ettiği aşikar, ama günümüzün ekonomi temelli “modern” dünyasında da artık ciddi bir karşılığı bulunduğunu söylememiz gerekir.
Son yirmi yılda, gerek akademik ortamlarda ve gerekse iş ortamlarında adı geçmediği bir güne rastlanılmayan bir kavramdan, ‘küreselleşme’den bahsediyorum.
Zira, dünyanın birleşik bir kap haline geldiği farklı bir dönemde yaşıyoruz.
(daha&helliip;)
Lojistik; basit anlamda bakıldığında ürün, hizmet ve insan gibi kaynakların, ihtiyaç duyulan yerde ve istenen zamanda temin edilmesi için bir araç olarak tanımlanmaktadır. Herhangi bir pazarlama veya üretim organizasyonunun lojistik destek olmadan başarılması ise neredeyse imkansızdır. Ve bu kavram; nakliye, envanter, depolama, malzeme idaresi, katma değerli hizmetler ile ambalajlama bilgilerinin birleştirilmesi ögelerinin tamamını kapsar. Lojistik işletme sorumluluğu, hammaddenin coğrafik konumlanması, prosesin işletilmesi ve ihtiyaçların mümkün olan en düşük maliyetle karşılanarak işin bitirilmesidir. Lojistik kelimesinin Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre anlamı, geri hizmet olarak verilmiştir.
(daha&helliip;)
Bu makalemizde başlığımızda da belirttiğimiz gibi Lojistik, Gümrükleme ve Dış Ticaret bölümü mezunlarının neden “İşsizlik” olgusu ile anıldığını anlatmaya çalışacağım. Ara ara kendimden örnekler vererek iş arama esnasında karşılaştığım problemlerden de konu içerisinde bahsedeceğim.
Liman şehri olan Mersin’de doğup büyüdüğümden dolayı her zaman gümrüğe, gümrüğe mal getiren ve götüren tırların sıra sıra dizilip dağlar arasından limana doğru süzülmesine, konteynırların gümrük sahasında yaratmış olduğu renk cümbüşüne, gemilerin usul usul limana yaklaşmasına hep gıpta ile bakardım. Ufaklığımdan gelen bu merakla 2008 yılında ön lisans dış ticaret bölümüne kayıt oldum ve hiç fire vermeden 2010 yılı eylül ayında mezun oldum. Büyük bir zevk ve merakla sınavlarına hazırlandığım derslerimi şuan itibari ile halen tekrarlıyorum ve hatırımda kalmasını sağlıyorum. Ama ne acı ki bu bilgilerin uygulama olmadan teoride ne denli kalıcı olacağını tahmin etmek bile istemiyorum.
(daha&helliip;)
İş insanları ve öğrencilerle çalışırken çok sık sorduğum bir soru vardır, “lojistik nedir?” Cevabı da pek çoğunuzun söyleyebileceği gibi “nakliye” oluyor. Adı pek havalı olduğundan olsa gerek, şimdi şehir içinde ev eşyası taşıyandan başlayın, şehir içi veya uluslararası taşımacılık yapanlara kadar neredeyse taşımacılık işindeki herkes lojistikçi olmuş olmalı ki şirket adlarının hemen arkasından “lojistik” kelimesi geliyor. Bu arada gerçek lojistik hizmeti verenlerin yaptığı farklı ve değerli hizmetler de araya gidiyor.
İşin tanımıyla başlayalım diye araştırdığımda, kapsamının doğru olduğunu düşündüğüm güzel bir tanımlama buldum.(1) Kanada Lojistik Yönetim Derneği’nin referansıyla internette yer alan tanımlama şöyle: “Lojistik: Müşteri ihtiyaçlarının karşılanması için, girdilerin süreç içi envanteri, bitmiş ürünler ve ilgili bilgilerin, çıkış noktasından, tüketim noktasına kadar, uygun maliyetle depolanması ve akışının sağlanması sürecinin, planlanması, uygulanması ve kontrolü.”
(daha&helliip;)
Bu sene yapılan Davos toplantılarında tedarik zinciri, lojistik ve nakliye risklerinin yönetilmesi de gündeme geldi.
Dış kaynaklı faktörler (doğal felaketler, kötü hava koşulları, kaçakçılık ve organize suçlar, salgın hastalıklar, ticari yolsuzluklar, küresel finansal kriz, deniz korsanlığı, kur dalgalanmaları, ani fiyat değişimleri, enerji arzı, ulaşım alt yapısı, bilgi ve iletişim teknolojisi sorunları, ticari yolsuzluklar, sınır kapılarındaki tıkanıklıklar, politik ve siyasi sorunlar, ani talep değişimleri, ticari kısıtlamalar, terörizm vb.) ve şirket içi faktörler (yetersiz ya da başarısız süreçler, insanlar, sistemler vb,) şirketlerin risk yönetimine bakış açısını değiştiriyor.
(daha&helliip;)