Tükettiğimiz her ürün bir tedarik zinciri sürecinden geçmiştir. Ham maddesi vardır. Taşınarak üretime getirilmiştir. Katma değer kazanmıştır. Ürün haline gelmiştir. Depolanmıştır, tüketim noktasına getirilmiştir ve satılmıştır. Ardından da tüketim adımı gelmiştir. Tedarik zinciri yönetimi her bir operasyonun ayrı ayrı yönetildiği bir yönetim şekli değildir. Zincirin tüm halkaları birlikte analiz edilmek ve optimizasyon sağlanmak zorundadır. Yöneticiler tedarik zincirinin parçasını oluşturan satın alma, üretim, depolama, dağıtım gibi temel operasyonların yukarıdan kontrolünü sağlamak ve süreçlerin tümünü katma değer yaratacak şekilde yönetmeleri gerekmektedir.
Tedarik zinciri dediğimiz bu süreç içinde üretimin dışında kalan tüm operasyonları lojistik diye tanımlıyoruz. Son on yıldır gelişen lojistik sektörü, üretici firmaların taşıma, depolama, dağıtım gibi operasyonlarını onların adına yerine getirerek katma değer sağlamaktadır. Lojistik hizmeti veren kuruluşların da yönlendirilmesi, ölçülmesi, analizi gerekmektedir. İşlerin düzgün yürütülmesi için kilit performans göstergelerinin belirlenmesi ve kontrolü şarttır. Bu nedenle hizmet alıcılar da lojistik konusunda bilgi sahibi olmak zorundadır.
Bazı ülkelerde satın alma da artık dış kaynak kullanılarak gerçekleşen bir lojistik operasyonu haline gelmiştir. Ülkemizde henüz satın alma geniş anlamda bir lojistik operasyon değildir. Firmalar satın alma operasyonlarını kendi bünyelerinde tutmaya devam etmektedir. Yıllardır edindiğimiz “kar satın alınırken yaratılır” anlayışı artık değişmektedir. Maliyet düşürülerek yapılacak olan bir satın alma yerine, tedarikçilerin üreticilerle yapacakları satın alma, satış işleminin tek taraflı bir operasyon olmadığını bilmemiz gerekmektedir. Satın alma operasyonu bir tarafın kazancı diğer tarafın zararıdır şeklinde yorumlamadan kazan – kazan sisteminin geçerli olacağı bir iş birliği haline gelmelidir.
Kuralların hızla değiştiği küresel ekonomide artık tedarik zincirleri karışık bir hale gelmiştir. Rekabet baskısı sürekli olarak süreçlerin güncelleşmesini, iyileştirilmesini, maliyetlerin düşürülmesini, hizmet kalitesinin arttırılmasını zorunlu hale getirmektedir. Şirketler de tedarik zincirlerini büyüyen ekonomide nasıl yöneteceklerini öğrenmek zorundadır. Lojistik süreçlerini 3PL firmalara outsource etmiş kuruluşlar da bu dış kaynak firmalarını nasıl kontrol edeceklerini bilmek zorundadır. Rekabetin başlangıcının satın alma ile başladığını bilen kuruluşlar da satın alma operasyonlarını nasıl daha basit, daha ekonomik ve daha yönetilebilir olacağını anlamak zorundadır.
Tüm bu bilgilerin aktarılacağı ortamlar zirvelerdir. 14 – 15 Ekim 2011 Cuma ve Cumartesi günleri “Tedarik Zinciri, Lojistik ve Satın Alma Zirvesi” yapılacaktır. Boğaziçi Conferences organizasyonu olup bu sene yedincisi yapılacak olan zirve, yedi uluslar arası uzmanın, on Türk uzmanımızın bilgilerini paylaşacağı bir aktivite olacaktır.
Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da Promena Elektronik Ticaret A.Ş. Zirve sponsorları arasında yer almaktadır. Internet üzerinden yapılan satın alma operasyonlarının ulaştığı seviyeyi ve başarılarını paylaşacaklar bizlerle. Zirvede yapılacak olan sunumların içeriğini ve konuşmacıları www.bosphorusconferences.com sitesinde bulabilirsiniz. Cumartesi günü öğleden sonra birbirinden önemli 6 paralel oturumda, ikişer saatlik workshoplar da uygulama becerileri kazanmanız veya yeteneklerinizi geliştirmeniz söz konusu olacaktır.
Emekle hazırlanmış çalışmaları sizleri izlemeye davet ediyorum. Bilmediklerimizi öğrenmeye, bildiklerimizi hatırlamaya buyurun. Zirveye katılınız, birlikte aydınlatalım ve aydınlanalım.
Atilla YILDIZTEKİN
0532 2156818
atilla@yildiztekin.com