Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi tarafından 2000 yılından bu yana düzenlenmekte olan “Türkiye İçin Lojistik Stratejileri Konferansı” bu yıl 21 Nisan 2016 tarihinde “Lojistikte Girişimcilik” ana teması kapsamında İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesinde gerçekleştirilecektir.
Son yıllarda girişimcilik olgusunun önemli bir unsur haline gelmesi ve bu çerçevede ilgili ekosistemin etkinliğinin artması lojistik sektörünü de önemli derecede etkilemektedir. Küresel olma özelliği ile girişimcilik anlamında çok önemli başarı hikayelerine sahip olan lojistik sektörü özellikle dijital ve teknolojik gelişmelerle de birlikte çok önemli fırsatlara sahip gözükmektedir.
Türkiye İçin Lojistik Stratejileri Konferansı 2016 konferansı bu yıl, Türkiye’de girişimcilik anlamında başarı hikayeleri olan kişi ve kurumlar ile birlikte yeni girişimleri bir araya getirmeyi hedeflemektedir. Konferans, saat 09:30 açılış oturumu ile başlayacak ve 17:00’de sona erecektir. Açılış oturumu ile birlikte üç oturumun daha olacağı konferansın katılımcıları; girişimciler, lojistik sektörü ve öğrenciler olacaktır. (daha&helliip;)
Lojistik eğitimi veren meslek yüksekokulları veya lisans bölümlerinin sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu okulların sayısının her geçen gün artması sevindirici, lojistik sektörü için önemli ve gelecek adına faydalı bir durum oluşturmaktadır. Lojistik bölümünde okuyan öğrencilerin teorik bilgilerinin yanında saha tecrübeleri de kazanmaları, pratik yapmaları okul biter bitmez iş bulma noktasında kendilerine çok büyük faydalar sağlayacaktır. Tabi ki bu duruma imkan sağlamak lojistik eğitimi veren üniversitelerimizin katkısı, müfredat değişiklikleri ve yasal mevzuatlarla olacaktır.
Şöyle ki; Haftada 5 gün okula giden bir lojistik öğrencisinin bu 5 günün en az 1 gününü bir lojistik şirketi veya lojistik faaliyetlerin yoğun olarak yürütüldüğü bir şirkette çalışması zorunlu hale getirilmelidir. Bu şekli ile pratikte öğrendikleri bilgileri teorik bilgileri ile bütünleştirirlerse, mezun olduklarında sektöre ve kendilerine daha faydalı olacaklardır. Yani bir bakıma lojistik sektörüne veya sektörlerine hazır duruma gelmiş olacaklarıdır. Teorinin, sahada pratiğini yapmak çok önemlidir. Şuan, lojistik mezunlarının yaşadığı en büyük problem, iş başvurusu yaptıklarında kendilerinden “iş tecrübesi” istenmesidir. İşte bu durumu yeni mezunların lehine çevirmek adına haftada bir ya da iki gün pratik yapma şansı tanınmasının önemli bir konu olduğu kanaatindeyim. (daha&helliip;)
Türkiye ekonomisinde 2014 yılında genel bir yavaşlama olmasına rağmen lojistik sektörü %10’luk bir büyüme oranı yakalamıştır. Ancak, 2014 yılı lojistik sektörü açısından zor bir yıl olmuştur. Türkiye’de ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede meydana gelen siyasi gelişmeler ve karışıklıklarla birlikte döviz kurundaki dalgalanmalar sektörün zor bir yıl geçirmesine sebep olmuştur. Özellikle Irak ve Suriye’de yaşanan durumlar karayolu taşımacılığında sorunların artmasına sebep olmuştur. İran ile yaşanan geçiş ücreti anlaşmazlığı da önemli bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Yaşanan kriz dolayısıyla sektör temsilcileri alternatif güzergah belirlemişlerdir. Gürcistan-Azerbaycan hattı bu noktada alternatif güzergah olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bakü’den direk olarak Türkmenistan’a Ro-Ro hattı kurulması gündeme gelmiştir ve bununla ilgili ciddi girişimler başlamıştır. Yaşanan önemli sorunlardan birisi de ithalattaki düşüşün yurtdışı taşımalarında oluşturduğu gidiş dönüş dengesizliğidir. Bir diğer sorun ise fiyat odaklı rekabet ortamıdır. Hizmet kalitesinin gereken önemi görmediği bir ortamda fiyat odaklı rekabet ortamı sektör temsilcilerini zor durumda bırakmıştır.
(daha&helliip;)
Lojistik sektörü gün geçtikçe gelişen, yeniliklere her zaman açık bir sektördür. Gerek Dünya’da gerekse Türkiye’de ciddi anlamda farklı oryantasyonlar geçiren lojistik sektörü, müşteri odaklılık prensibi çerçevesinde farklı oluşumlar ve operasyonlar içine girmekte, bu operasyonlar lojistik sektörüne yeni kazanımlar ve aksiyonlar kazandırmaktadır. Teknolojinin de gelişmesiyle birlikte müşteri talepleri farklılaşmış, online bilgi akışı önem kazanmıştır. Teknolojilerine bu yönde yatırım yapan şirketler, günümüzde ve gelecekte müşteri bulma ve müşteri odaklı çalışma noktasında her zaman önde olacaklardır.
(daha&helliip;)
KONDA tarafından sadece Gezi Parkı içinde bulunanları kapsayacak şekilde 6-7 Haziran’da yapılan araştırmaya göre Gezi Parkı’nda bulunanların %70’i, ilk haberi sosyal medyadan öğrenmiş (bu kişilerin yaş ortalaması ise 26).
Facebook, Twitter, Youtube, bloglar ve diğer sosyal medya kanalları, yeni bir iletişim sistemi oluşturdu ve bir örneği de yukarıdaki araştırmada görülmektedir.
Sosyal medya, iş dünyasının yeni bir stratejik oyun alanı olabilir mi?
İlk bakışta sosyal medya, eğlence ve muhabbet kanalı olarak görülebilir, ancak çok yakın zamanda, hatta başladı, şirketler için çok önemli bir iletişim aracı olacaktır.
(daha&helliip;)