“Tedarik zinciri” ve “lojistik” birbiri ile karışan iki farklı uygulamadır. Bunu şirketlerimizde çalışan müdürlerimizin, uzmanlarımızın kartvizitlerinde görebiliyoruz. Aynı işi yapan iki şirkette, “Tedarik Zinciri Müdürü” ve “Lojistik Müdürü” gibi farklı unvanlar kullanılmakta. Yabancı merkezli şirketlerde genellikle “Supply Chain Manager” (Tedarik Zinciri Müdürü) unvanı kullanılırken Türk şirketlerinde “Logistics Manager” (Lojistik Müdürü) daha fazla kullanılan bir unvan olarak karşımıza çıkmakta.
Bu karışıklığın nedeni tedarik zinciri ile lojistik arasındaki ilişkinin anlaşılmamış olmasıdır. Tedarik zinciri hammaddeden başlayan ve tüketime kadar giden iş süreci olarak tanımlanır. Lojistik ise bu süreç içindeki, üretim dışında kalan tüm faaliyetler olarak belirlenmiştir. Bu ayrışım çerçevesinde şirketlerin, kendi içlerindeki sorumluluğa göre ayırım yapabiliriler.
Asıl farklılaşma tedarik zinciri yönetimi ve lojistik yönetimi konusunda ortaya çıkmaktadır. Tedarik zinciri yönetimi ” Bütün olarak tedarik zincirinin ve birim şirketlerin, uzun dönem performanslarının arttırılması amacıyla, bir kurum içindeki iş kolları arasında, bilinen iş fonksiyonlarının ve aralarındaki uygulamaların sistematik ve stratejik koordinasyonudur”. (CSCMP) Amacının şirketlerin uzun dönem performansının arttırılması olması dikkat çekicidir.
Lojistik ise yine CSCMP tarafından , “Müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, ham maddenin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar olan tedarik zinciri içindeki malzemelerin, servis hizmetlerinin ve bilgi akışının etkili ve verimli bir şekilde, her iki yöne doğru taşınmasının ve depolanmasının, planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesidir”. şeklinde tanımlanmıştır ki; amaç ortak müşterinin yani son kullanıcının ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.
Satın alma konusu ise şu an şirketlerin kendi içlerinde yönettiği, kurum içi bir fonksiyondur ancak yavaş yavaş dışa kaynaklara devredilmekte ve stratejik avantaj yaratabilecek satın alma şirketleri veya lojistik şirketler bu hizmetleri yerine getirebilmektedir. Gelecek 10 yıl satın alma departmanlarının kapatılacağı ve büyük satın alma şirketlerinin lojistik şirketlerle beraber çalışarak, üretimin sıfır stokla, JIT teslimatlarla, konsolide edilen yüklerle üreticilere hizmet vereceği bir dönem olacaktır.
Tedarik Zinciri, Lojistik ve Geleceğin Satın alma sistemleri 14-15 Aralık’ta Maslak Sheraton Otelde düzenlenecek olan 7. Tedarik Zinciri, Lojistik ve Satın Alma Zirvesinde (http://www.bosphorusconferences.com) ortaya konacak ve yapılacak workshoplarda öğretilecektir. ABD’den ve Avrupa’dan gelen sektör liderleri ile ülkemizin büyük kuruluşlarının yetkilileri iki gün boyunca bizlerle olacak. Benim de “2023 yılında Üreticileri, ithalatçıları ve Lojistikçileri neler bekliyor” başlıklı bir sunumum olacaktır.
Dünyamızda, dolayısıyla ülkemizde ekonomi zaman içinde çok hızlı yön değişmektedir. Bu değişimin ortaya çıkarttığı risklere karşı tedbir almak veya yine bu değişimin yaratacağı fırsatlardan yaralanmak için yapılacak ilk şey bilgilenmektir. Yağmurun ne zaman yağacağını önceden bilenler kazançlı çıkmaktadır. Yağmur sizin için bir risk ise şemsiyenizi, yağmurluğunuzu yanınıza alırsınız ıslanmazsınız. Eğer şemsiye satıyorsanız bu da en büyük fırsattır. Bilgilenmeyen, tedbirini almayan herkes müşteriniz olacaktır.
Atilla YILDIZTEKİN