İstanbul Barosu Lojistik ve Taşıma Hukuku Komisyonu ile Beykoz Üniversitesi iş birliğiyle 3 Mart 2017 Cuma günü 10.00 – 15.30 saatleri arasında Beykoz Üniversitesi Kavacık Yerleşkesinde “Lojistik Yönetimi ve Hukuki Boyutu Paneli” düzenlenecektir.
Panelde “Lojistik Mevzuatı, Uygulamalar ve Gelecek”, “Lojistik Sektöründe Asıl İşveren Alt İşveren İlişkisi ve Bu İlişkiden Doğan Davaların Yargıtay Kararlarına Yansıması”, “Tehlikeli Maddelerin Taşınması ile İlgili Kurallar, Uygulamadan Kaynaklanan Sorunlar, Mevzuat ve ADR Karşılaştırması”, “CMR Konvansiyonu ve CMR Sorumluluk Sigortaları”, “Montreal Konvansiyonu’nda Hava Taşıyıcısının Sorumluluğu” ve “Karma Taşımalar” konularında sunumlar yapılacaktır.
Panele katılım ücretsiz olup, servis bulunmaktadır. Gidiş, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi önünden 09:30, Dönüş Beykoz Üniversitesi 15.30
Lojistik yönetimi; Tedarik zinciri yönetiminin bir parçası olarak, müşteri ihtiyaçlarının karşılanmasında, ürünlerin başlangıç noktasından tüketildiği noktaya kadar ileri-geri hareketi, depolama-dağıtım faaliyetinin etkili ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesidir.
İdeal bir lojistik yönetiminde doğru ürünün, doğru zamanda ve düşük maliyet ile bulunması önemlidir. Dünya’da gelişen ticaret ağı, ekonomik ilişkiler, ihtiyaçlar ve bununla paralel olarak sürekli güncellenen mevzuatlar göz önüne alındığında, gümrükleme süreçleri de lojistik yönetiminin artık ayrılmaz bir parçası olmuş durumdadır.
Türk ekonomisinin 80’li yılların sonları itibari ile global dünya ile daha fazla entegre olması lojistik sektörünü de, ekonomimizin parlayan yıldız sektörlerinden birisi haline getirmiştir. Sektör de bu dönemde zaman kavramı önemli bir avantaj unsuru haline gelmeye başlanmıştır. 2000’li yıllarda ise artık zaman-süre kavramları yeterli olmamaya başlamış ve müşterilerin pazarını geliştirici bir hale de bürünmesi zorunlu olmuştur.
19 Mayıs 1919’da başlayan Kurtuluş ve İstiklal mücadelesi, şanlı ve şerefli Türk ordusunun 26 Ağustos 1922’de başlattığı Büyük taarruz sonrası 30 Ağustos’ta nihai zaferle sonuçlandı.
Balkan, Hicaz, Çanakkale, Kuzey Afrika cephelerinde savaşan Türk ordusu gücünü kaybetmiş ve Türk milleti halkını fakir düşmüştü.
XIII. Kolordu Komutanı Ali İhsan Paşa’nın 16.07.1916 tarihli telgrafında “kıtaatım açtır… ” ve Alman Dışişleri arşivindeki 10.12.1921 tarihli raporda “Türk Ordusu, yorgun, silah ve ikmalleri iyi değil” yazılı olmasına karşın, tarihte bir örneği olmayan ve belki de olmayacak bir zafer kazanılmıştır.
(daha&helliip;)
Tedarik Zinciri Yönetimi ve Lojistik Yönetimi Disiplini ve Prensipleri ile Afet Yönetimi
17 Ağustos 1999 (Yalova) ve 23 Ekim 2011 (Van) depremleri, Türkiye’nin afet öncesi ve sonrası yapması gereken birçok şeyin olduğunu gösterdi. Birçok şeyden birisi de lojistik faaliyetlerin daha doğru ve daha etkili yapılmasıdır. Bu faaliyetlerin daha doğru ve daha etkili yapılması için TZY ve Lojistik Yönetimi Disiplini ve Prensiplerine uygun hareket edilmelidir.
TZY ve lojistiğin amacı; Doğru Kişiye, Doğru Şeyi, Doğru Nicelikte, Doğru Nitelikte Doğru Zamanda, Doğru Yerde ve Doğru Maliyetle sunabilmektir. Afet zamanların da ise bu doğrular; Doğru Kişiye, Doğru Şeyi, Doğru Nicelikte, Doğru Nitelikte, Doğru Zamanda ve Doğru Yer olarak düşünülmelidir. Afet sonrası yardımlar; insanların, normal hayata dönmeleri ve yaşadıkları acıların azaltılması için çok önemli olup bu yardımlar; yukarıdaki doğrularla birlikte ama maliyet düşünülmeden sunulmalıdır.
(daha&helliip;)
“Tedarik zinciri” ve “lojistik” birbiri ile karışan iki farklı uygulamadır. Bunu şirketlerimizde çalışan müdürlerimizin, uzmanlarımızın kartvizitlerinde görebiliyoruz. Aynı işi yapan iki şirkette, “Tedarik Zinciri Müdürü” ve “Lojistik Müdürü” gibi farklı unvanlar kullanılmakta. Yabancı merkezli şirketlerde genellikle “Supply Chain Manager” (Tedarik Zinciri Müdürü) unvanı kullanılırken Türk şirketlerinde “Logistics Manager” (Lojistik Müdürü) daha fazla kullanılan bir unvan olarak karşımıza çıkmakta.
(daha&helliip;)