Bu iki yeni ticaret kavramı genellikle birbirlerine karışıyor. Her ne kadar e-ticaret yapabilmek için e-pazarlama olmazsa olmaz bir işlem ise de, e-pazarlama yapan herkes, e-ticaret yapmaya başladık dememeli. İhracata ciddi boyutta asılan bir arkadaşımızın “e-ticaret yapıyorum” demesi üzerine sorduğum sorunun yanıtı, tartışmayı bu sohbetin konusuna yönlendirdi.
Kısa ve basit bir tanım yapmaya çalışırsak e-pazarlama, elektronik işlem olanaklarını kullanarak internet üzerinden firmamızı tanıtmak ve yine aynı platformları ve olanakları kullanarak olası müşteri kitlesi veya hazırdaki müşterilerimizle hızlı bir bilgi ve belge akışını sağlayarak sağlıklı iletişim kurmaktır. E-ticaret ise bu işlemlerin üzerine, alım satım işleminin de siber ortamda bitirilmesini kapsar. Hatta müzik ve yazılım tarzı ürünler, internet üzerinden teslim edilmekte ancak fiziksel teslimat gereken ürünler, her ne kadar alım satım işlemleri internet üzerinden yapılmakta ise de teslimat geleneksel taşıma araçları ile olmaktadır.
Bugün içerisinde bulunduğumuz ticaret koşulları ve özellikle uluslararası ticaretin sert rekabeti, işletmelerin internet üzerindeki varlığını olmazsa olmaz bir koşul haline getirmiştir. Hemen, hemen bütün firmalar kendilerine iyi veya kötü bir site yaptırıp internetteki yerlerini almaya ve seslerini siber ortamda da duyurmaya çalışıyorlar. Doğru olan da bu zaten, bu imkân olmasa, herhangi bir şehrin köşesindeki veya bir sanayi bölgesindeki firmaya erişim, yabancı alıcılar açısından ciddi boyutta güçlükler taşıyacaktır. İşte internette yerimizi alarak bu şekilde e-pazarlamaya adım atmaya başlamış bulunuyoruz. Ancak, kuşkusuz internet denilen gayya kuyusunda kendini buldurmanın da kuralları var ve bunları yapmazsak da rakiplerimizden geride bırakılmaya mahkûm oluruz.
E-ticaret sitelerine, başka bir deyişle e-pazar yerlerine üye olup, onların yarattığı sinerjiden faydalanmak suretiyle, daha hızlı pazarlama yaparak gerçek alıcılara ulaşmak mümkündür. Bunların gerçek boyutta fayda sağlayan birçoğuna üye olmak paralı olsa da bu üyelik ücretleri konusunda devlet desteğinin olduğunu hatırlamakta fayda vardır.
E-ticaret yapmak ise, internette var olma eyleminin ötesine geçerek, müşterinizin alım, satım ve ödeme işlemini siteniz üzerinden yapabilmesi demektir. İş bu boyuta taşındığında ne tür bir e-ticaret yapacağınızın kararı, internet üzerinde kuracağınız sitenizin hem kapsamını hem de niteliğini belirleyecektir. E-ticaret siteleri, alıcılarına göre B2B ( firmadan firmaya ticaret), B2C (firmadan tüketiciye ) olarak ayrılabilir. Firmaların e-ticaret yapabilmeleri için, bu işe uygun bir internet sitesi yaptırmaları gerekir ki, bu konuda hizmet veren birçok firma kolaylıkla bulunabilir. Ancak e-ticaret işine girerken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, alıcıların siteye girecekleri kimlik ve kredi kartı bilgilerinin güven altına alınmasıdır. Medyada karşımıza çıkan ve internet haklayıcıları (hackers) tarafından çalınan bilgilerin nasıl kötüye kullanıldığı haberleri, alıcıları bu konuda daha dikkatli hareket etmeye zorluyor. Bizler de eğer internet üzerinde güvenilir bir varlık göstermek istiyorsak ve güvenli bir ödeme sistemi kurmak istiyorsak, bu konuda ihtiyacımız olan güvenlik önlemlerini sitemize koymalıyız.
İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) tarafından hazırlanan bir bilgi notu, internet üzerindeki varlığımız için dikkat edilmesi gerekenleri, üye olunacak e-pazar yerlerinin nasıl seçilmesi gerektiğini ve bu konudaki devlet destekleri ile önemli detayları açıklamaktadır. Bu bilgi notuna www.igeme.gov.tr adresinde arama kutusuna e-ticaret yazarak ulaşabiliriz.
Şefik ERGÖNÜL