Lojistik, üretim ile tüketim noktaları arasındaki bağlantıyı planlama, gerçekleştirme ve kontrol etme operasyonu olarak da tanımlanmaktadır. Üretim ile tüketim yerlerinin birbirinden ayrı olduğu her durumda taşımanın kaçınılmazlığı bulunmaktadır. Küreselleşmeye bağlı olarak da taşıma mesafelerimiz uzamış, ölçeklerimiz büyümüş, taşıdığımız ürün çeşitliliğinde artışlar oluşmuştur.
Evet, taşıyoruz…
Denizlerde, demiryollarında, kara yollarında, havada, hatta boru hatları içinde farklı ürünler taşıyoruz. Şöyle bir düşünelim; taşıdığımız malzemeler içinde en ilginç olanları hangileridir diye. Özellikle lojistik şirketlerinde, forwarderlarda, nakliye şirketlerinde görev yapan dostlarımız için bir bilgiyi paylaşmak istedim.
MTS Logistic (New York) ‘den sevgili Feray YÜKSEKBAŞ KAVAS bir çalışma yapmış. Benimle paylaştığı bu hoş çalışmayı sizlerin de beğeneceğini düşündüm ve paylaşmak istedim. Sevgili Feray’ın yazısını okumak, daha detaylı incelemek, konu ile ilgili fotoğrafları izlemek için aşağıdaki linki tıklamanızı tavsiye ediyorum.
2010 yılında Yeni Zellanda’da, Auckland ‘da kapalı bir konteyner içinde canlı bir boğa yılanının taşındığını farketmiş yetkililer. Guatemala’dan yüklenen, buz içinde seyahat eden “kaçak yolcu” yakayı (olmayan boynunu) ele vermiş.
2010 yılında, Meksika’daki petrol sızıntısı üzerine 25.000 adet deniz kaplumbağası yumurtasının Florida’ya kadar taşındığını görüyoruz. Amerika’ya iltica eden yumurtalardan doğan kaplumbağaların ABD kanunlarına göre Amerikan malı olarak tescil edilmeleri söz konusu olmuş.
Bir diğer ilginç kargo yükü de, Tayvan’dan Amerika’da, Georgia akvaryumuna taşınan 2 dişi, 2 erkek balina köpekbalığı (Whale Shark) olmuş. Konteynerlerde taşınan bu dev hayvanların ABD’ye aile nakli işlemine tabi tutuldukları ve Ralph, Norton, Alice, Trixie isimlerini seçtikleri söylenmekte.
Çin’de yer altına gömülü olarak bulunan 2.200 yıllık Terra Cotta Savaşçıları da (toprak heykeller ) 2.200 yıllık uykularından uyandırılarak, Şangay’a getirilmiş, ABD müzelerinde ağırlanmış ve evlerine geri yollanmış.
Uzaya yolladığımız, artık seferden kaldırılan uzay gemisi Discovery’de jilet olmak yerine, yine bir uçağın sırtına yüklenmiş ve son seyahatini Smithsonian Uzay Müzesine yapmış.
“Her taşımanın bir hikâyesi vardır “ derim her zaman. Hiçbiri kendi kendine olmuyor. Hikâyede planlama, ölçme, teknik bilgi, tecrübe, yakın takip, risk planlaması, sonuç alma ve raporlama gibi paragraflar vardır. Bunların hepsinin başarılması gerekir, son hedefe ulaşıncaya kadar.
Sevgili Feray YÜKSEKBAŞ KAVAS’ın çalışmasını aşağıdaki linkten inceleyin lütfen, taşınan yolcuların fotoğraflarını görün, detayları okuyun, öğrenin ve linki sevdiklerinizle, arkadaşlarınızla paylaşın. Sizin de bu listeye eklenecek ilginç taşıma hikâyeleriniz varsa, sayfanın altına görüşlerinizi ekleyin. İletişim bilgilerinizi verin. Sizi arayıp detayları isteyeceklerinden eminim. Bakarsınız bu bir başlangıç olur ve liste büyür.
Saklanan bilginin bir gün yok olacağını, bilginin ancak paylaştıkça büyüyeceğini ve sonsuza kadar yaşayacağını unutmayın.
http://morethanshipping.com/the-most-interesting-cargo-ever-shipped/
Atilla YILDIZTEKİN