Bu köşede (Dünya Gazetesi Geniş Açık) yazmaya başladığım günden bu güne kadar 11 yıl geçmiş. İlk yazıma, lojistiğin tanımı ile başlamıştım. O zamanki adı CLM ( Council of Logistics Management ) olan daha sonra adı CSCMP ( Council of Supply Chain Management) olarak değişen, merkezi ABD’de Chicago’da bulunan, 10 binden fazla üyesi olan organizasyonun lojistik tanımı ile giriş yapmıştım. Bu tanımın birçok ders kitabında, sunumlarda, raporlarda kullanılması beni gururlandırıyor. Artık lojistik sözü hepimiz için ortak anlam kazandı ve yaygınlaştı. Sadece taşıma olmadığını hepimiz biliyoruz.
Aradan geçen 11 yıl içinde, ülkemizde lojistik sektörü olarak çok büyük değişiklikler oldu. 2000 yılında adı ‘Lojistik’ olan ilk dersi, Yeditepe Üniversitesi’nde verdiğim günden bu yana; onlarca üniversitede, yüksekokulda ve meslek liselerinde lojistik dersleri verilmekte. Özel kuruluşlar sertifika programları yapmakta. Onlarca dergi basılmakta her ay. Yüzlerce web sitesi, ilgililere lojistik konusunda yol göstermekte. 1999 yılında lojistik konusunda düzenlediğimiz ilk konferansta, henüz lojistiği bilmezken, “bir askeri terim” derken, şimdi her yıl bir çok üniversitenin, danışmanlık kuruluşlarının, resmi kuruluşların düzenlediği fuar ve konferanslarda, kongrelerde lojistiğin en teorik ve en uygulamalı konularını Türk araştırmacılardan, akademisyenlerden ve endüstrinin yöneticilerinden dinliyoruz.
On bir yıl önce, TIR sayısı 100 adedi aşan birkaç kuruluş varken, bu gün araç sayısı bin adede ulaşan lojistik şirketlerimiz var. Filoları büyüttük ve verimi sağladık. Filo yönetimi nedir diye konuşurken, bu gün filolarımızı bilgisayarlarımızda, uydulardan gelen bilgilerle, müşteri online bağlantıları ile sağlıyoruz. İşimiz daha iyi yapıyoruz.
Kurucusu olduğum Borusan Lojistik firmasında 5 bin m2’lik Gemlik depomuzun inşaatının bittiği gün “Bu depoda ne yapacağız arkadaşlar, futbol bile oynanır” derken bu gün Esenyurt’ta tek parsel içinde 180 bin m2’lik depoların projelerini yapıyorum. Mersin, Samsun, İskenderun’da hazırladığımız lojistik master planlarda 1.000.000 m2’lik kapalı depolama alanlarını çalışıyoruz.
Ölçeklerimiz çok büyüdü.
Demir yolu taşımacılığımız ton km olarak % 2’lerde kalmışken, bu gün bu oranı 2 kattan daha fazla artırdık. Özel sektörün de desteği ile demiryolu taşımacılığımız hızla gelişti, TCDD’nin 17 şehirde kurmakta olduğu Intermodal merkezleri görüyoruz. Taşıma modellerimiz değişti.
Devlet limanlarımızı da özelleştirdik. Özelleşen bir limanımız, bundan 11 yıl önce tüm devlet limanlarımızın yaptığı elleçlemeden daha fazla yük elleçleyebiliyor. Daha kaliteli hizmet verebiliyor.
11 Yılda çok şey değişti. Bunu, bu sektörün adını bildiğimiz veya bilmediğimiz, geçen süre içinde kaybettiğimiz dostlarımızla gerçekleştirdik. Türkiye’nin lojistik ile kalkınabileceğini iddia ederek başladık ve her sektördeki gelişmenin önünü açtığımızı görüyorum. Üniversitelerde, derneklerde, özel şirketlerde, kamu kuruluşlarında görev yaparken, amatör ruhla zamanlarını, emeklerini hatta canlarını veren tüm dostlarımı anıyorum. Teşekkür ediyorum. Doğru başladık, doğru yol aldık ve devam edeceğiz. İşimiz, görevimiz, sorumluluğumuz, hatta heyecanımız bitmedi, azalmadı, daha büyük bir şevkle devam edeceğiz.
Yazımı ilk yazımın bitiriş cümlesi ile bitiriyorum:
“Sağlıkla, sevgiyle, mutlulukla kalın”
Atilla YILDIZTEKİN