Ülkelerin dış ticaret dengesini pozitif yöne taşımak ve bunun için de üretim ve ihracatı desteklemek günümüz ekonomisinde büyük önem taşımaktadır. Genelde büyük ekonomilere kavuşma konusunda lojistiği ele almaktayız. Ancak bu kez, gelişen dünyada ülkemizin de bu gelişmelere ayak uydurması için gerekli olan dış ticaretteki büyümeyi sağlayacak, tüm tedbirlere bir göz atalım isterim. Artık Dünya üzerinde güç kavramı, tümü ile ekonomilerin büyüklüğü ve istikrarı ile ölçülür hale gelmiş durumdadır. O halde dış ticaretimizin ve gümrük sistemimizin daha verimli olabilmesinin bize ne gibi getiriler sağladığına bir göz atalım :
• İthal edilmesi gereken hammadde/aramamül/mamulün dünyanın neresinde olursa olsun ülkemize gelmesinin sağlanabilmesi,
• Bu getirilen ürünlerin uygun koşul,maliyet ve zaman içerisinde tesliminin sağlanabillmesi,
• Yine getirilen ürünlerin gümrüklü depo dediğimiz antrepolarda ve modern anlayışlarla depolanabilmesi,
• Ülke mevzuatına ve uluslararası mevzuata ilişkin gümrükleme rejimine tabi tutularak en kısa ve sağlıklı şekilde fiili ithalinin yapılabilmesi,
• İthalat yapan firmanın isteği doğrultusunda bu eşyaların depolarda saklanarak gerektiğinde bazı elleçleme işlemlerine tabi tutulabilmesi,
• Fabrikalara veya satışa hazır ürünler ise, son noktaya kadar modern araçlarla dağıtım ve teslimatının sağlanması,
• İhraç konusu ürünler ise, dünyanın her yerine yine uygun koşul,maliyet ve doğru zamanlarda tesliminin sağlanabilmesi,
• Ülkeden çıkış gümrükleme işlemlerinin yapılabilmesi,
• Gerektiğinde gittiği ülke veya ülkelerdeki her dağıtım noktasına istenilen şekilde dağıtımının yapılabilmesi,
• Ve tüm bu işlemler yapılır iken de oluşabilecek tüm risklerin sigorta kapsamı altına alınması.
Tüm bu hedeflere varılabilmesi için yapılması gerekenlerin neler olduğu ve nelerin eksiklik olarakdeğerlendirilebileceğine baktığımızda ise :
• Transit Ticaret’in daha fazla yaygınlaştırılabilmesi için gerek antrepoların gerekse serbest bölgelerin ve gümrüklü sahaların daha yaygın ve işleyiş olarak daha esnek hale getirilmesinin sağlanması yarar sağlayacaktır.
• Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, gelişmiş ülkelerin pek çoğunda lojistik hizmet veren firmalar aynı zamanda gümrükleme hizmetini de vermektedirler. Ülkemizdeki mevzuat ise buna uygun değildir, ama uygun hale getirilmesi, ve gümrük müşavirleri doğrudan lojistik şirketleri içerisinde görev yapabilmesi önem taşımaktadır.
• Gümrük mevzuatı daha yalın hale gelebilmelidir, ve işlemler basitleşitirilebilmeli ve tabi kolaylaştırılmalıdır.
• İthal edilen ürünlerin, daha hızlı ve gerekirse araç üzerinde gümrüklenmesinin sağlanılabilmesi (bilhassa üreticiler için önem taşımakta)
• Sonradan kontrol anlamına gelen uygulamaların gerek Gümrük, gerekse Dış Ticaret mevzuatımızda daha yaygın hale gelebilmesi sağlanabilmelidir.
Olanaklarımızın yeterince farkına varabilir, bu kaynakları kullanabilir ve özellikle bunu yapabilme ve yabancı sermayeyi çekebilme adına özellikle lojistiği geliştirebilir isek dış ticaret hacminin büyümesini durduramaz hale geliriz.
Dr. Hakan ÇINAR