Dış ticaretin en önemli duraklarından biri olan gümrüklerdeki uygulamalar hız, maliyet avantajı ve verimlilik sağlayacak yapıda olmalıdır. Bu durumun sağlanması gümrük faaliyetleri ile ilişki olan tüm paydaşları olumlu etkileyecektir. Gümrük faaliyetleri ile ilişki olan tüm paydaşlar aslında tüm kişi ve kurumlardır. Alıcılar, satıcılar, lojistik hizmet sağlayıcılar, gümrük müşavirlikleri, antrepolar ve tabi ki alınan veya satılan malın nihai tüketicileri…
Gümrük Yönetmeliği’nde ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Tebliği’nde yapılan değişiklikler, başta lojistik sektöründen olmak üzere birçok taraftan olumsuz tepkiler aldı. Bu tepkilerin ortak noktası ise yapılan değişikliklerin dış ticarete büyük zarar vereceğidir. Değişikliklerin dış ticareti daraltacağı yönünde çok önemli endişeler ortaya konulmuştur. Ayrıca, ithalat ve ihracat operasyonlarının değişikliklere bağlı olarak yavaşlayacağı ve şehir içi trafiğinin artması gibi dolaylı sonuçlarının olacağı da yapılan negatif eleştiriler arasında yerini almıştır.
Yapılan değişikliklere göre antrepolardaki götürü teminat sistemi kaldırılmıştır. Bunun yerine malların vergilerini dikkate alan teminat sistemi uygulaması getirilmiştir. Ayrıca, antrepolarda görev yapan yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin görevleri iptal edilmiştir. Gümrük müşavirlerinin yerini gümrük memurları alacaktır. Yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin görevlerinin iptal edilmesinin sebebi konusunda ortak bir görüş de mevcuttur. Ancak, yaşanan münferit olaylara bağlı olarak tüm tarafları etkileyecek şekilde yapılan düzenlemenin dış ticarete vereceği zarar da dikkate alınmalıdır. Birkaç suistimal sebebiyle tüm sorumluluğun bütün müşavirler üzerine bırakılmasının ne kadar doğru bir yöntem olduğu da ortadadır. Denizyolu ile gümrük bölgesine getirilen konteynerlerin, denize iskele bağlantısı olmayan geçici depolama yerlerine alınması yasaklanmıştır. Ayrıca, antrepo rejimi kapsamında antrepolara akaryakıt konulması da yasaklanmıştır.
Yapılan değişiklikler, yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerini ve antrepo hizmeti sunan firmaları direk olarak etkilemektedir. Ancak, asıl önemli konu değişikliklerin sadece bu iki alanı direk etkilemesi değil dış ticarete yapacağı olumsuz etkidir. Yukarıda da belirtildiği gibi dış ticaretin olumsuz etkilenmesi herkes ve her şey üzerinde dolaylı olarak negatif etki yaratacaktır. Örneğin, götürü sisteminin iptal edilmesi ile yeni sistemde uygulanacak olan teminat tutarlarının artışı antrepo işleticilerinin maliyetlerini artıracaktır. Ek olarak, ilave bürokratik işlemler yaratacaktır. Bu maliyetlerin tüm paydaşları etkilemesi ve nihai tüketiciye kadar yansıması kaçınılmazdır. Mevcut sistemde gümrük idarelerinin denetim yetkisi vardı. Yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin görevlerinin iptal edilmesi ile bu kontrol sistemi de iptal edilmiş oldu. Bu durumda iki merkezli kontrol tek merkeze indirgenmiş oldu. Ayrıca, gümrük memurlarının sayıca yeterliliği de ayrı bir soru işaretidir. Yetersiz gümrük memuru demek ticaretin gecikmesi demektir. Ticaretin gecikmesi tabi ki tüm tarafları olumsuz yönde etkileyecektir.
Yeni sistemde teminat tutarını sağlayamayan antrepolara alınamayan mallar devletin geçici depolama yerlerine konulmak zorunda kalınacaktır. Yeterli koşullara sahip olmayan bu yerlerde yapılan ve sigorta korumasında olmayan işlemler sırasında meydana gelebilecek hasarlarda muhatap bulunamayacaktır. Bu durum, dış ticaret işlemlerinde kayıplara ve gecikmelere sebep olacaktır. Lojistik sektörünün de iş kayıpları yaşayacağı bir ortam da oluşacaktır. Tüm bu olumsuz durumlar, başta değişikliğin odağında bulunan antrepo işleticileri ve yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri olmak üzere tüm paydaşları direk veya dolaylı olarak etkileyecektir.
Dış ticaretin gelişmesi için katkı sağlayacak uygulamalar hız, verimlilik ve maliyet avantajı yaratacak şekilde tasarlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Mevzuatta yapılan her değişikliğin gelişimi destekleme yönünde olması gerekirken, bu değişikliklerin gelişimi engelleyici ve son dönemde elde edilen kazanımları ortadan kaldırıcı nitelikte oluşu büyük bir talihsizliktir. Yapılan değişikliklerin yeniden değerlendirilmesi ve bu yapılırken değişiklerin odağında olan taraflarla birlikte lojistik sektörü ve onun temsilcilerinin de görüşlerinin alınması önem arz etmektedir. Bu değişikliklerden dolaylı da olsa etkilenecek olan tüm taraflar için oluşacak sonuçlar çok dikkatli analiz edilmelidir, bu süreç aceleye getirilmemelidir. Yapılan değişikliklerin dış ticaret ve ekonomi üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması amacıyla hız, verimlilik ve maliyet avantajı faktörleri dikkate alınarak tekrar gözden geçirilmesinin ve düzeltilmesinin herkese fayda sağlayacağı açıktır.
Ahmet Yücel KACAR