Prof. Dr. Necmettin Akten 1942 Yılında İzmit’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini İzmit’te tamamladı. Daha sonra Yüksek Denizcilik Okulu’nun Güverte Bölümünü 1965 yılında bitirdi. Türk ve yabancı bayraklı ticaret gemilerinde zabitlik, 2.kaptanlık ve kaptanlık yaptı.
Ulaştırma Bakanlığı hesabına İngiltere’de University of Wales, Institute of Science and Technology ‘de navigasyon ihtisası yaptı. Yurda dönüşünde Yüksek Denizcilik Okulu’nda öğretim elemanı olarak göreve başladı. Bu görevi 1969–82 yılları arasında sürdürdü.
(daha&helliip;)
Uluslararası kurallar hazırlandıkları yılla anılır. SOLAS 74/78, MARPOL 73/78, COLREG 1972 gibi.
Denizde çalışma hayatını yeni esaslara bağlayan MLC 2006 da, mevcut ILO Sözleşmelerinin 70’e yakın bölümünün elden geçirilerek tek bir şemsiye altında toparlanmasıyla yeniden şekillendirilmiş ve 2006 yılında hazırlanmış bir kompendiyumdur.
Bu nedenle denizde çalışma esaslarını düzenleyecek ilk köklü ILO ürünü olacaktır, Uluslar arası Denizcilik İş Sözleşmesi-2006. MLC 2006 ile çalışma ortamı olarak gemi, gemiadamı ve işveren ilişkileri eskisi gibi olmayacaktır. Öncelikle, Deniz İş Kanununda boşluk olarak gözüken geminin işyeri olup olmadığı konusu MLC 2006 ile çözümlenmiş, gemi işyeri olarak kabul edilmiştir (K.IV).MLC 2006, gemiadamı için hem çalışma, hem yaşama ortamı olan gemilerin standardını yükseltmeyi ilke edinmekte; gemi maliklerinin haklı rekabet ortamında ekonomik entereselerini de korumaktadır. Gemi malikleri açısından ekonomik entereseleri güvenceye almak için de, haksız rekabeti önleyecek birörnek uygulama getirilmiştir.
Buysa, Konvansiyonun ayrılmaz parçasını oluşturan – özellikle – Kod hükümlerinde taraflar arasında denge kurarak sağlanmıştır.
(daha&helliip;)
Dünya denizlerinde çalışma ortamı yeniden şekillendiriliyor!
Bu yeni yapılanmanın hukuksal altyapısı, “2006- Uluslararası Deniz İş Sözleşmesi”dir.
Geçtiğimiz hafta içinde Türk Loydu Vakfı’nda yeniden şekillendirilme kertesine gelmiş MLC 2006 Konvansiyonu konusunda bir seminer düzenlendi. Bu toplantıya Türk denizcilik sektörünün neredeyse tüm tarafları katıldı. Bildiriler sunarak…
Doğrusu sunulan bildirilerin arasında bana göre konuyu hakkıyla ele alanı Türkiye Denizciler Sendikası adına Dr. Kapt. Hasan Pekdemir tarafından sunulan “Yeniden şekillendirilen gemi çalışma ortamı” başlıklı bildiriydi.
(daha&helliip;)
Deniz ticareti tarihçileri modern denizciliği buharın gemiye uygulanmasıyla yaşıt tutar. Dolayısıyla buharlı gemi (buğu gemisi) çağdaş denizciliğin simgesidir.
Neden mi dersiniz?
Buharlı geminin hizmete girmesiyle “tarife” insanlığın gündemine taşınmış; gemiler uğrakları arasında kesintisiz ve tarifeli hizmet sunmayı başarmıştır. Yelken denizciliğinde rüzgâra olan bağımlılık yerini buhar gücüne bırakınca seferlerde düzenlilik ve istikrar sağlandı. Buysa taşımalara“tarifeli hizmet” özelliği kazandırdı.
Bu bakımdan dünyada modern denizciliğin başlangıcı 1807 yılına uzanır. İnsanoğlunun ilk buğu gemisi olduğu söylenen yandan çarklı Savannah buğ gemilerinin öncüsüdür.
Osmanlının ilk buğ gemisi ise adı Osmanlı bayrağı çektikten sonra Sür’at olarak değiştirilen Swift’dir.
(daha&helliip;)
TÜRKAPDER, Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği’nin kısa adıdır.
Denizin çilesini kanıksamış, evi-işyeri gemi olan, sıla özlemini içlemiş, aile özlemini de yüreğinde duymaya alışmış, artık bay-bayan ayrımının kalmadığı “denizci” kimlikli insanların sivil toplum örgütü.
TÜRKAPDER, büyük çoğunluğu oniki ayın en çok bir ayında sılasında özlem giderebilen, onbir ayını denizle boğuşarak geçiren üyeleri yüzünden üyesine hasret bir Dernektir.
Ama üyelerinin Cumhurbaşkanı gibi denizlerde bayrağı temsil ettiği…
Onun için de adında “Türk” sözcüğü gururla yer almıştır!
(daha&helliip;)