Geçtiğimiz günlerde Lojistik Tanıtım Grubu’nun daveti üzerine konuşmacı olarak “Trend Lojistik: Gelişen Lojistik Uygulamalar Eğitim Semineri”ne katıldım. Bana verilen konu “Denizyolu taşımacılığında gemi brokerliği” idi.
Yani eski Türk Ticaret Kanunundaki (TTK) adıyla ‘gemi tellallığı!’
Haliyle konuşma öncesinde yeni TTK’nu inceleyeyim istedim. Bir de ne göreyim: Gemi tellalığı (eski TTK 100-115) budanıvermış…
Yani, yerinde yeller esiyor!
İşte “deniz ülkesi, denizci millet”te bir “soğuk duş” uygulaması!
Peki, broker kimdir? Ne iş yapar?
Kısaca, “gemiye yük, yüke gemi bulan kişi/işletme”. (daha&helliip;)
Liman, bir ekonominin nabzıdır; yutağıdır; yükün ekonomiye girdiği, pazarına yönlendirildiği. Bu ulaştırma altyapısı işlevi bilinmezse, yönetim altyapısı doğru oluşturulmazsa, yönetimi sağlıklı ellere teslim edilmezse ekonomiyi boğar.
Sadece hizmet verdiği ekonomiyi mi, çevre ekonomileri de peşinden sürükleyerek…
Onun için liman, limandır; tanımak gerek, dilinden anlamak gerek!
Yani sıkılınca atamazsın, ben yapamadım / yapmak istemiyorum deyip özelleştiremezsin…
Liman, uğruna kitaplar yazılan, doktora tezleri üretilen, “nabız gibi çalışan” altyapı. Ekonomiyi koşturduğu gibi tıkanmaya itebilen hizmet üretim makinesi. (daha&helliip;)
Ben Türk musikisi tutkunuyum. TRT Nağme’yi (101.60) sıkça dinlerim.
Geçen gün TRT-Nağme’yi dinliyordum. Gaziantep’ten bir musikişinas insanım “bilmece” şarkıyı bilip de ödül kazanınca spiker ne iş yaptığını sordu. Adını aklımda tutmadığım için hayıflandığım sevgili yurttaşım kendi atölyesini kurduğunu, orada dalgıç pompa ve diğer tulumba türleri yaptığını söyledi.
(daha&helliip;)
TDS, Türkiye Denizciler Sendikası demek.
Türkiye Denizciler Sendikasında yeni yönetim işbaşında. Nerdeyse 2.5 yıldır!
Dr. Kapt. Hasan Pekdemir TDS’nin genel başkanı. Anımsadığım kadarıyla Türk sendikacılık yaşamında ilk kez bir akademisyen ve meslek adamı, bir kaptan sendika yönetiyor. Denizciler için bir kıvanç kaynağı olduğuna kuşku yok.
Kuşkusuz taş yerinde ağırdır!
Dr. Kapt. Hasan Pekdemir diyalogun erdemine inananlardan. Belli ki sabırlı! Diyalog yoluyla sonuca varmak pek öylesi kolay bir yol, yordam değil. Uzun soluk bu yöntemin zaman-zaman olmazsa-olmazı…
(daha&helliip;)
Dünyanın Çin’den Hindistan’dan Osmanlı’dan ve Avrupa’dan ibaret olduğu bilinen dönemde Akdeniz dünyanın merkeziydi. İpekyolu Akdeniz’de ve Karadeniz’de odaklanır; mallar bu denizlerden Avrupa’ya aktarılırdı.
Karşılıklı ticaret Doğu-Batı ticaretiydi. Akdeniz ve Karadeniz de bu ticaretin odakları ve transit noktalarıydı.
Akdeniz’i bir Türk gölüne çeviren, Karadeniz’i Osmanlının kapalı denizine dönüştüren Osmanlı denizcilerinin reisi kaptanıderya Barbaros Hayrettin Paşa “Akdeniz’e hâkim olan Cihana hâkim olur” derken o dönemin Asya ve Avrupa’dan oluşan iki kıtalı dünyasında denizci ümmet olmanın stratejisini vurguluyordu.
(daha&helliip;)