Dünyada ilk serbest bölgeler büyük tüketim merkezlerine yakın ticaret yolları üzerinde kurulan ticaret kolonilerinin “serbest alan” veya “gümrük dışı bölge” haline getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Daha sonraları ise ülkelerin ekonomilerini güçlendirmek amacıyla çeşitli model ve isimlerle serbest ticaret ve serbest üretim bölgeleri kurulmaya başlanmıştır. Başarılı serbest bölgeler bu uygulamanın daha da yaygınlaşmasını sağlamıştır.
Tarihsel olarak baktığımızda dünyada ilk serbest bölge anlayışının bundan yaklaşık 2000 yıl kadar öncesine, eski Yunan ve Roma medeniyetlerine kadar uzandığını görmekteyiz. Bu günkü Yunanistan’ın Pire ve Challis limanları bu örneklerin ilkini oluşturmaktadır.
Fransa sınırlarında bulunan ancak sadece İsviçre’den girişin mümkün olduğu Pays de Gex, İtalya sınırlarında bulunan ve Avusturya ile Slovenya için Akdeniz’e serbest giriş imkanı veren Trieste örneklerinde olduğu gibi farklı ülkeler arasındaki barış antlaşmalarının bir sonucu olarak da tarihi süreçte bazı serbest bölgelerin ortaya çıktığı görülmüştür.
İthal edilen malların gümrük vergisinden muaf olduğu dünyanın ilk serbest limanı 1547 yılında İtalya’da kurulmuştur. Bu limandaki faaliyetler ticaret ve malların depolanması şeklinde yürütülmüştür. Bu model daha sonra başka ülkelerce de benimsenmiş ve çok sayıda serbest liman ve serbest ticaret bölgesi kurulmuştur.
Günümüzdeki yapıya benzer serbest bölgeler ise 18.yy’dan itibaren Gibraltar Adası (1704), Singapur (1819) ve Hong-Kong’da (1842) faaliyet göstermeye başlamıştır.
I. Dünya Savaşı sonrasında, başta ekonomik olarak gelişmiş Amerika ve Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyada derin etkiler gösteren 1929 ekonomik bunalımına çözüm yolu olarak serbest bölgelere yönelme eğilimi ağırlık kazanmıştır. Bu bunalımın ev etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ile dış ticaret üzerine konulmuş olan diğer vergi ve mali yükümlülüklerde çeşitli teşvikler sağlanarak işsizliğin giderilmesi ve yatırım imkanlarının artırılması çalışmalarına başlanılmış ve özellikle Amerika’da, 1934 yılında yürürlüğe giren Dış Ticaret Bölgeleri Tüzüğü (Foreign-Trade Zones Act of 1934) ile yoğunlaşan Serbest Bölge uygulamaları, Avrupa ülkeleri ile diğer yerlerdeki ülkelerde yeniden önem kazanmaya başlamıştır.
Bu dönemde, imalat yönü üzerinde fazla durulmamış olan serbest bölgelerin, 1970’lerde yaşanan diğer ekonomik krizler sonrasında içerilerinde imalat faaliyetlerinin de yapıldığı alanlar haline dönüşmeye başladığı ve halen de bir çok serbest bölgenin üretim dahil her türlü ticari faaliyetin gerçekleştirildiği yerler olarak ekonomik hayatta varlıklarını sürdürdüğü görülmektedir.
1959 yılında İrlanda’da kurulan Shannon Serbest Bölgesi ise serbest bölgelerin tarihsel gelişimindeki önemli bir kilometre taşı olmuştur. Söz konusu bölge ile bir serbest liman veya serbest ticaret bölgesinin dış ticaret fonksiyonu ilk defa endüstriyi de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu uygulamayla işleme ve imalat endüstrileri gelişmiş ve ihraç ürünleri işleme bölgesi oluşturulmuştur. 1960’lı yılların sonuna doğru birçok gelişmekte olan ülke aynı modeli kopya etmiştir. 1966 yılında Tayvan bu modeli daha da geliştirerek, ihraç ürünleri işleme bölgesi (export processing zone) adını taşıyan ve tamamıyla ihracata dönük üretimi amaçlayan ilk bölge olan Kaohsiung İhraç Ürünleri İşletme Bölgesini kurmuştur.
Bir başka gelişmede, özellikle yabancı sermayeyi çekmek üzere 1978 yılında Çin’de kurulan “Özel Ekonomik Bölge”lerle ortaya çıkmıştır. Bu gelişme serbest bölgenin küçük bir endüstriyel alan yerine daha büyük bir alanda uygulanmıştır. Bu bölgeler başlangıcından beri büyük alanlar olarak planlanmıştır ve bazı bölgeler, Hainan Adasındaki gibi bir eyaletin tamamını kapsamaktadır. Bazı küçük ülkeler serbest bölgelerin sınırlarını ülkenin tamamını kapsayacak şekilde genişletmiştir. Bu eğilim Singapur, Sri Lanka ve Mauritius’da en iyi şekilde görülmektedir.
Değişik ülkelerdeki serbest bölge uygulamaları arasında “gümrük bölgesi veya hattı dışında sayılma” ve “özel teşviklerin sağlanması” gibi ortak özellikler bulunmakla beraber, ülkelerin ekonomi ve ticaret politikalarının yanı sıra, sosyal ve siyasal durumlara göre de bazı farklılıklar bulunabilmektedir.
Serbest bölge uygulamaları arasındaki bu farklılıklar nedeniyle, serbest bölge olarak bilinen uygulamayı tanımlamak için benzer anlam da kullanılan bu terimlerden bazıları aşağıda verilmiştir. Bunlar:
– Serbest Bölge (Free Zone)
– Serbest Liman (Free Port)
– Gümrüksüz Bölge ( Customs Free Zone)
– İhraç Ürünleri İşleme Bölgesi (Export Processing Zone)
– Dış Ticaret Bölgesi (Foreign Trade Zone)
– Serbest Ekonomik Bölge ( Free Economic Zone)
– Serbest Üretim Bölgesi (Free Production Zone)
– Serbest Ticaret Bölgesi (Free Trade Zone)
– Endüstriyel Serbest Bölge (Industrial Free Zone)
– İkiz Fabrika (Maquiladora)
– Özel Ekonomik Bölge (Special Economic Zone)
– Vergisiz Ticaret Bölgesi (Tax Free Trade Zone)
– Vergisiz Bölge (Tax Free Zone)
– Gümrüksüz Havaalanı (Customs Free Airport)