Ülkelerin dış ticaret dengesini pozitif yöne taşımak ve bunun için de üretim ve ihracatı desteklemek günümüz ekonomisinde büyük önem taşımaktadır. Genelde büyük ekonomilere kavuşma konusunda lojistiği ele almaktayız. Ancak bu kez, gelişen dünyada ülkemizin de bu gelişmelere ayak uydurması için gerekli olan dış ticaretteki büyümeyi sağlayacak, tüm tedbirlere bir göz atalım isterim. Artık Dünya üzerinde güç kavramı, tümü ile ekonomilerin büyüklüğü ve istikrarı ile ölçülür hale gelmiş durumdadır. O halde dış ticaretimizin ve gümrük sistemimizin daha verimli olabilmesinin bize ne gibi getiriler sağladığına bir göz atalım :
• İthal edilmesi gereken hammadde/aramamül/mamulün dünyanın neresinde olursa olsun ülkemize gelmesinin sağlanabilmesi,
• Bu getirilen ürünlerin uygun koşul,maliyet ve zaman içerisinde tesliminin sağlanabillmesi,
(daha&helliip;)
İhracat hayatımın merdiveni kırk yıla yaslanıyor. Ne mutlu bana ki meslek hayatıma başladığım günlerdeki 1.5 milyar dolarlık ihracatımızın neredeyse yüz katına yaklaşmasını keyifle seyrediyorum. Şimdiden doksan katını görebildik. Bir o kadar keyif duyduğum başka bir olay da ürün ve pazar çeşitliliklerinin her geçen gün artış göstermesi.
Bu güzel sonuçların altında neler yatıyor dersek, benim kişisel görüşüm, cebimizdeki dövizden korkmamamızı sağlayan değişiklikler, ihracatçıyı cesaretlendiren ve sanayiciyi ihracata teşvik eden kararlar yatıyor. Türk insanının, yeni şartlara inanılmaz uyum yeteneğini de tüm bunların önüne koymak gerekiyor.
(daha&helliip;)
Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM tarafından yapılan açıklamayla, 2011 yılının ihracatçıları arasında, ilk 1000 sırayı alanlar açıklanmıştı. Her zaman yaptığımız gibi bu listeyi merakla ve dikkatle incelediğimizde gördüklerimizi sizlerle biraz sohbete katalım isteriz. 2011 yılının toplam ihracat rakamının 134.571.378.000 (yüzotuzdört milyar…) olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. İlk 1000 ihracatçıya ait rakamların yayınlandığı TİM internet sayfasından indirdiğimiz tabloya göre manzara şöyle görünüyor;
(daha&helliip;)
Geçtiğimiz hafta, bu yıl 8. tekrarı yapılmakta olan ve faydalı bir gelenek haline gelen, İstanbul Ticaret Odası (İTO) İhracata İlk Adım Programının, önseçim sonrasında çağrılan firmaların görüşmelerini yapıyorduk. Tesadüf eseri, daha önce KOSGEB Avrupa İşletmeler Ağı çalışmaları çerçevesinde ders verdiğim sırada tanıştığımız katılımcılardan bir firmanın ortağı beyefendi de görüşmeye geldi. İTO yetkilileri ve diğer danışman arkadaşların sorularına cevap arayarak sohbet ediyorduk. Önemli sorulardan biri olan ” neden ihracat yapmak istiyorsunuz ” sorusuna verdikleri ilginç cevap, bizi o cevabı, bugünkü sohbetin konusu olarak seçmeye yönlendirdi.
Her firma üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri tekrar ederken, bu beyefendi ” firmanın başına bir şey gelmeden, işletmeyi hayatta ve ayakta tutacak seçenekleri uygulamak ” kapsamında bir cevap vermişti. Ben de gülümseyerek ” önleyici tıp uygulaması gibi mi ” diye sormuştum. Kendileri de ” tam anlamıyla bunu düşünüyorum ” dediğinde, mutlu bir şaşkınlık geçirdiğimi söyleyebilirim. Şu andaki iş hacimleri ve uygulamaları nedeniyle, sıkıntılı bir ortamda olmadıklarını ifade etseler de, olağan piyasa koşulları ve dominant müşteri uygulamalarından uzaklaşarak, biraz daha ferah ve şartları koyabilme gücünü aradıkları ortadaydı. Görüşmeye katılan bizleri mutlu eden ise, şu anda çok ihtiyaç hissetmeseler bile, var olan yeterliliklerini, en yüksek seviyede kullanarak ihracata yönelerek, işletmeyi daha da güçlü kılma düşüncesi içinde olmalarıydı.
(daha&helliip;)
Bahçeşehir Üniversitesi Lojistik Kulübü tarafından “Hava Kargo Taşımacılığı” semineri düzenlenecektir.
29 Aralık Perşembe günü 10:30 – 12:30 arası DSV – Global Transport and Logistics Hava İthalat Müdürü Serkan VARDAR’ın konuşmacı olarak katılacağı seminerde Havayolu kargo taşımacılığı süreçleri, gelişim durumu, havayolunun taşımacılıkta bugünü ve yarını konularını ve daha fazlasını kapsayacak olan söyleşiye Bahçeşehir Üniversitesi öğrencileri davetlidir.