2014’ün ilk köşe yazısını yazmak nedense bana ayrı bir heyecan verdi. 13 sayısıyla ilgili batıl inançtan mıdır bilinmez, 2013 senesinin uğursuz bir sene olduğuna inandırmışız kendimizi. Kimle konuşsam, çok şükür 2013 geride kaldı diyor. İnsanların kendilerini bir mucize ile yeni gelen yılda, her şeyin süper geçineceğine inandırmış olmaları, hem şaşırtıcı, hem de düşündürücü. Kötü bir sene miydi, üzerine tartışılabilir elbette; ama karmaşalarla dolu olduğu muhakkak. Son haftalardaki yazılarımda çokça değindim nasıl bir yılı geride bırakıp nasıl bir yıla başladığımıza, o yüzden tekrar etmek istemiyorum; ama özetle zor bir yıla başladığımızı düşündüğümü belirtmeden de geçmek istemiyorum. Haydi hayırlısı..
(daha&helliip;)
Kimdir Üst Düzey Yönetici diye başlayalım bugünkü yazımıza: “Üst Düzey Yönetici, Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında faaliyet göstermekte olan bir gerçek veya tüzel kişiliği temsil ve ilzam ederek ve bunların tamamını fiilen sevk ve idare ederek sürekli ve etkin bir şekilde yöneten Yönetim Kurulu Başkanı, Üyeleri, Genel Müdür, Genel Koordinatör, Genel Sekreter ve benzeri pozisyonda veya bu unvanlarla istihdam edilen kişileri ifade etmektedir.”
30 Haziran 2010 tarihinden bu yana yürürlükte olan ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin “Yetki Belgesi Sahiplerinin Yükümlülüğü” başlıklı 43 üncü maddesinin 15’nci fıkrası; ise “Yetki belgesi sahipleri, ilk yetki belgesi aldıkları tarihten itibaren 6 ay içinde, mesleki yeterlilikle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmek ve faaliyetleri süresince muhafaza etmekle yükümlüdürler.” diyor. Dolayısı ile bu hükme göre, mevcut (yasadan önce) yetki belgesi sahibi olan firmalar ÜDY veya ODY Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip kişileri faaliyetleri süresince istihdam etmekle yükümlü iken, yetki belgesini yeni almış firmalar ise 6 ay içinde yükümlüklerini yerine getirmek ve eski yetki belgeli firmalarda olduğu gibi faaliyetleri süresince bu kişileri istihdam etmekle yükümlü hale gelmişlerdir.
(daha&helliip;)
Dünya Ekonomi TV’de yer alan ve her zamanki gibi saat 17:00 de canlı olarak yayınlanan programım Trend Lojistik’de AKUT Başkanı Nasuh Mahruki konuğum olacak. Geçtiğimiz günlerde sevgili Nasuh Mahruki’yi, Yönetim Kurulu Üyesi olduğum ve sektörümüzün bana göre en önemli sivil toplum örgütü olan UTİKAD’ın Genel Kurul’una da konuşmacı olarak davet ettik. Kendisi orada da özellikle Afet Lojistiği konusundaki sunumunu yaparken, AKUT’un afet durumundaki müdahalelerinde başarı faktörünün altında yatan en önemli unsurun belki de lojistik olduğuna işaret ediyordu. O halde nedir afet, nedir afet lojistiği.
(daha&helliip;)
Lojistik; basit anlamda bakıldığında ürün, hizmet ve insan gibi kaynakların, ihtiyaç duyulan yerde ve istenen zamanda temin edilmesi için bir araç olarak tanımlanmaktadır. Herhangi bir pazarlama veya üretim organizasyonunun lojistik destek olmadan başarılması ise neredeyse imkansızdır. Ve bu kavram; nakliye, envanter, depolama, malzeme idaresi, katma değerli hizmetler ile ambalajlama bilgilerinin birleştirilmesi ögelerinin tamamını kapsar. Lojistik işletme sorumluluğu, hammaddenin coğrafik konumlanması, prosesin işletilmesi ve ihtiyaçların mümkün olan en düşük maliyetle karşılanarak işin bitirilmesidir. Lojistik kelimesinin Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre anlamı, geri hizmet olarak verilmiştir.
(daha&helliip;)
Marmaray, Marmaray, Marmaray… Üç kez Marmaray yazdığımın farkındayım. Bunun elbette bir sebebi var, ama önce şöyle bir tarihçesine bakalım Marmaray’ın. 1987 yılında ilk geniş kapsamlı fizibilite etüdüyle ana hatları belirlenen Marmaray projesinde, güncellemelerle proje aşaması 1998 yılında tamamlanmış, inşasına ise 2004 yılında başlanmış. İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarındaki demiryolu hatlarını İstanbul Boğazı altından geçen bir tüp tünelle birleştiren ve tamamı 76 km olan ve bir “demiryolu projesi” olan Marmaray’ın henüz hizmete açılan kısmı 14 km.lik bölümü. Hedef ise Halkalı Gebze arasında ulaşımın sağlanması.
(daha&helliip;)