Güzel Türkçemizde sabretmekle ilgili oldukça çarpıcı ve öğretici deyişler vardır. Bazılarını hatırlayalım; “Sabreden derviş muradına ermiş, sabrın sonu selamettir, sabırla koruk helva, dut yaprağı atlas olur, sabır acıdır, meyvesi tatlıdır” gibi sözler, sabırlı olmanın olumlu sonuçlara götüreceğini vurgular. Bunun aksini vurgulamak isteyenler de biraz eğlenceli ve alaycı bir tavırla tersini vurgulayan “Sabreden derviş sıkıntıdan gebermiş” türünden deyişler uydurmaya çalışmışlardır.
İhracat yapan ve yapmaya çalışan dostlarımızla bir araya geldiğimiz ortamlarda bazen, ben de biraz şakacı bir tavırla “İhracatın tek bir anahtarı vardır onu bulup kullanabilirseniz, mutlaka ihracat yaparsınız” diyerek ortamı sıcak bir kıvama getirmeye çalışırım. Çok doğaldır ki neredeyse birlikte olduğumuz kişilerin sayısına yakın bir sayıda görüş ortaya çıkar. Biraz tartışma ortamına fırsat tanıdıktan sonra, bu anahtarın “SABIR” olduğunu söylediğimizde ise bize yöneltilen eleştiri oklarının ucundaki “Biz hep teknik bir şeyler düşünmüştük, oysaki siz işin felsefesine vurgu yapıyorsunuz” olmaktadır.
(daha&helliip;)
Bildiginiz üzere incoterms 2010 ile dış ticarette teslim şekilleri son durumuna ulaşmıştır.Fakat çokça lojistik uzmanı veya yöneticisinin kafasında bu tanımların hala netleşmediğine şahit olmaktayım.Bu yazıda en çok tartışma konusunu olan iki tanesinden bahsedeceğim.
Biri EX WORKS; Satıcının adresinden veya deposundan teslim anlamına gelen bu teslim şeklinde nakliye sorumluluğunun yanında çıkış ülkesinde yükleme ve gümrükleme de ithalatçıya aittir. Ama pratikte süreç şöyle işler; Türk ithalatçı, anlaştığı nakliyecinin aracını firmaya gönderir ve satıcıdan malı araca yüklemesini bekler. Fakat ihracatçıdan şu yönde bir cevap alması sıkça karşılaşılan bir durumdur; “Benim anlaşmam fabrika veya depo teslim. Dolayısıyla bu malzemeleri vinç tutup araca yüklemek sizin sorumluluğunuzdadır”.
(daha&helliip;)
Bu yıl yedinci kez düzenlenecek olan Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı sektöre doğru zamanda ve doğru yerde; taşımacılık ve lojistiğin global kesişim noktası olan İstanbul’da bir buluşma ortamı sunmayı amaçlamaktadır.
logitrans 21-23 Kasım 2013 tarihleri arasında lojistik hizmet sağlayıcılar, yazılım geliştiriciler ve tedarikçilerden oluşan geniş bir yelpazeden binlerce kişiyi aynı anda, aynı mekanda bir araya getirecektir.
Yıllar önce katıldığım bir söyleşide, gelecekte Dünya’yı ülkeler değil markalar yönetecek demiştim. Dinleyicilerin bir kısmı bana şaşkınlıkla bakarken, bir kısmı tasdiklercesine başını sallıyordu. Bugün gelinen noktada bu söylediğim tezin neredeyse gerçek olduğunu görebiliyorum. Ticareti arttırmaya çalışan gelişmiş ülkelerin, Dünya’ya aslında markaları ile hükmettikleri hepimizin malumu. Kullandığımız cep telefonundan, giydiğimiz ayakkabıya, kullandığımız parfümden, bindiğimiz arabaya ve hatta yemek yediğimiz restaurantlara kadar Dünya markalarının esaretinde olduğumuzu sanırım hiç birimiz inkar edemeyiz.
(daha&helliip;)