Ulu Önder Atatürk’ün büyük mirası Cumhuriyetimiz tam 88 yaşında. Atamız topraklarımızdan işgalcileri temizlemiş, modern ve güçlü bir devletin temellerini atmış, Türkiye Cumhuriyetini dünyanın önünde eğildiği bir devlet konumuna getirmiştir. Cumhuriyetin kuruluşu ile ülkemiz hızlı bir kalkınma sürecine girmiş, Türk ve dünya tarihinin akışı değişmiştir.
Ne Mutlu TÜRKÜM Diyene!
Çok sevindik, çok güldük, çok şeyler başardık. Çok üzüldük, çok ağladık, çok şeyleri başaramadık. Ne olursa olsun hep birlikte olduk ve yine hep birlikte olacağız.
88 yılda Türkiye’nin ulaştırma ve lojistik faaliyetlerine yönelik neler olmuş görmek için tarihte dolaşalım istedim. Günümüzle kıyaslamayı size bırakıyorum.
· 1923; İzmir İktisad Kongresi’nde yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması ve demiryolu inşaat programına başlanması kararlarının alınması
· 1923; Demiryollarının toplam ana hat uzunluğu 3.756 KM (daha&helliip;)
Markalaşmanın, 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefini 12 sene ileriye koyan ülkemiz için olan değer ve önemini işlemeyi istedim bugün. Eksikliğini hissettiğimiz yeterince “markalaşamamaktan” ve bu konuda gelinen noktadan söz etmeye çalışacağım. Üniversite’deki bir öğrencim, şöyle bir soru yöneltti bana geçtiğimiz günlerde : “Hocam, Türkiye’de pek çok Türk markası var artık, ve başarıyla işlerini yürütüyorlar, onlarca mağaza açıyorlar ülkemizde. Ancak neden Türkiye ile sınırlı kalıyorlar, neden yurtdışında da tüm Dünya’nın tanıdığı bir marka olmaya çabalamıyorlar. Bugün engel gibi görünen bir çok şey ortadan kalkmış durumda, özellikle yakın coğrafyada yer alan Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği anlaşması ile bu ülkelerle gümrük vergisi olmaksızın ticaret yapabiliyoruz. Lojistik sektörü çok gelişti ve artık firmalar imkansız denilen herşeyi yapabiliyor, burada depolanan ürünleri Avrupa’daki veya dünyanın her yerinde yer alan mağazalara dahi doğrudan sevk edebiliyorlar. Ekonomi Bakanlığı’nın sunduğu başta Turquality olmak üzere, yurtdışında pazar araştırma, ofis-mağaza açma, marka desteği gibi destekler de var. Peki neden bunca pozitif gelişmeye rağmen, Türk markaları yurtdışında yeterince yaygınlaşamıyor, neden Dünya markaları yaratamıyor ve bunları geliştiremiyoruz? ” (daha&helliip;)
Lojistik bir ürün için hammaddesinin başlangıç noktasından tüketildiği noktaya kadar olan, adına “tedarik zinciri” dediğimiz sürecin yönetimidir. Bu yönetim, sürecin planlanmasından, yerine getirilmesinden ve iyileştirilmesinden oluşmaktadır. Verilecek hizmetin “Lojistik” olarak adlandırılması için hizmet verilmeden önce sürecin analiz edilmesi, haritasının çıkartılması, analiz edilmesi, çözümlerin önerilmesi, ölçme sisteminin ve kontrol için yazılım alt yapısının kurulması gerekir. Bütün bu çalışmalar yanında; maliyetler, verimlilikler, kapasite planlamaları, hizmet birleştirilmeleri, yeni kapasite artış yatırımları, gerektiğinde ilave depolar, ilave araçlar da değerlendirilmek zorundadır. (daha&helliip;)
Van’daki Depremde Kargo Firmalarının Hassasiyeti
Van’da meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diler, daha fazla can kaybının yaşanmamasını Allah’tan ümit ederim. Ailesini ve yakınlarını kaybedenlere de başsağlığı diliyorum. Millet olarak birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Doğal afetlerin üstesinden ancak bu şekilde gelebiliriz.
Deprem sonucu evleri yıkılan vatandaşlarımız için yardım malzemelerinin bir an önce bölgeye ulaştırılması gerekiyordu. Sosyal medyanın da büyük etkisi ile kargo firmalarının facebook ve twitter sayfalarına destek çağrıları yapıldı. Onlar da bu sese kulak vererek deprem bölgesine ücretsiz taşımalar yapmaya karar verdiler.
Peki, hangi firmalar ücretsiz kargo taşıma işlemi yapmakta? (daha&helliip;)