İçinde bulunduğumuz modern çağ, çokça kavramın için boşalttığı gibi çokçasının da içini gereksiz yere doldurmaktadır.
Geçenlerde gitar çalıp söyleyen bir sanatçımızın “rock bir müzik türü değil, yaşam tarzıdır” sözüne denk geldiğimde bu fikrim daha bir pekişti.
Bunun gibi ortada gezen sözlerden biri de “lojistik bir sanattır” şeklindeki yaklaşım.
Durumu irdelemek için önce sanat nedir, ona bakmamız gerekir diye düşünüyorum;
Duygu, düşünce, coşku ve hayallerin ses, söz, çizgi, renk, biçim, ritim gibi unsurlarla güzel, özgün ve etkileyici biçimde ifade edilmesi, sanat olarak adlandırılır.
Sanatın ayırıcı özeliği; günlük, basit, sıradan şeylerin üstünde olmasıdır.
Tamam, bir iş, bir meslek ya da operasyonda, güzel ve etkileyici niteliklerin bulunması, onu sanata yaklaştırır. Kabul. Yani insan, bir işi ne kadar yüceltebiliyor, ona ne kadar güzel, etkileyici ve özgün bir hava katabiliyorsa, sanat gerçeğine de o kadar yaklaşıyordur.
Ama yapılan, başka bir şeydir.
Bir ayakkabı tamircisi düşünün, ya da br terzi veya da bir berber.
Sanata o kadar da yaklaşmış olmalarına rağmen, yaptıkları iş; öğrenim, deneyim, ustalık ve kabiliyet gerektiren işlerdir ve bunlar malesef sadece zanaat olarak adlandırılır.
Sanat eserleri tektir, eşi yoktur. Zanaat eserleri ise birden fazladır ve sık sık tekrarlanır.
Sanat eserinin yapılmasındaki amaç, güzel ve estetik bir ürün ortaya koymak iken, zanaat eserinin yapılmasındaki amaç fayda sağlamak, etkin, kullanışlı ve verimli bir üretim zinciri ortaya çıkarmaktır.
Belki en önemli fark; sanat eseri, para için yapılan bir eser değildir. Para kazandırır belki, ama sanatçı eserini tasarlarken para kazanma amacı ile yapmamaktadır. Zanaatın temelinde ise, tam tersi şekilde, para kazanma olgusu ve bu sistemin devamlılığı yatar.
Bu durumda, içinde hem akıl hem hesap kitap barındıran lojistik olgusunun, daha önce bu köşede yer alan bazı yazılarımda da belirttiğim gibi, nihai olarak insan ihtiyaç ve/veya lükslerinin karşılanmasındaki süreçlerin kolaylaşmasına hizmet etmek dışında bir işlevi yoktur.
Bu sebeple onu sanat olarak ifade etmek, ancak edebiyattaki mübalağa sanatına örnek teşkil edecektir.
Bu yazıyı yazmamla lojistik dünyası ne kazandı? Yazmasam ne kaybederdi?
Hiçbir şey.
Olsun. Hem ne demiş Sezar: “Lojistiği bir şekilde hallederiz de Brütüs. Ya bizim efkarımız ne olacak?”
Ahmet CORA