Bilindiği gibi Eylül 2010’de ICC tarafından Incoterms 2010 yayınlandı ve bu değişiklik 1 Ocak 2011 itibari ile de uygulamaya alındı. Yeni uygulamada ise aslında genel itibari ile 2 farklı değişiklik yapıldı. Bunlardan birisi DAF, DEQ, DDU ve DES teslim şekillerinin tamamen kaldırılması yerlerine DAT ve DAP teslim şekillerinin yürürlüğe konulmasıdır. Bu durumda toplam 13 olan teslim şekli 11’e düşürülmüş oldu.
Diğer bir konu ise INCOTERMS 2010’un 2 ana gruba ayrılmasıdır.
Tüm taşıma türlerini kapsayan kurallar EXW – FCA – CPT – CIP – DAT – DAP – DDP olmak üzere yedi adet olarak belirlendi. FAS – FOB – CFR – CIF kuralları da sadece su yollarıyla yapılan taşıma türlerini kapsamak üzere “deniz ve iç su taşımalarına özgü kurallar ” sınıflandırması adı altında toplandı. Ayrıca FAS, FOB, CFR ve CIF ile ilgili de içeriklerinde bazı değişiklikler yapılmış oldu.
ICC’nin incoterms de yaptığı bu önemli değişikliklerden sonra birçok çalışanın kafasında yer eden önemli konulardan birisi de “DDU kalktı, onun yerine DAP geldi.” Halbuki bu sadece kuru bir ezberden öte bir şey değil maalesef.
Hem firma kanadında çalışan arkadaşlarda, hem de lojistik firmalarında çalışan arkadaşlarda benzer şekilde bir kafa karışıklığını görmekteyiz. Aslında sadece ezberin ötesine geçmeyen, hatta bazen ne acıdır ki kendisine iş öğretenlere atfen “bana da böyle gösterdiler” veya “hep böyle yapıyoruz ki” şeklinde yaklaşımlar görüyoruz.
Örneğin;
Müşteri yıllar öncesinden bir ürün ihracatı için xxx ülkesindeki müşterisi ile bir anlaşma yapmış. Ürünün satış bedelinin ve diğer şartlarının yanında da teslim şekli DDU olarak anlaşılmış. İhracatçı da normal olarak xxx ülkesindeki gümrük işlemlerinin sorumluluğunu alarak ancak vergi, resim, harç vs. sorumluluğunu alıcı ya devrederek yıllarca ihracat yapmış. 2010 yılındaki değişikliklerin ardından ise DDU kalktı onun yerine DAP geldi diye yine aynı şekilde evraklara DAP yazılıp işlem yapılmaya devam edilmiş. Alıcı da bu konuya dikkat etmediği veya işine geldiği için hiç sesini çıkartmamış.
Bunca yıl içinde kaç defa bu şekilde işlem yapıldığına, varış noktasında oluşmayan ama oluşmuş gibi! yapılan masraflara hiç değinmiyorum bile.
Özet ile DAP:
DAP: Delivery At Place / Yerinde Teslim (Tüm taşıma modlarında kullanılabilir.)
Üretim, paketleme, yükleme, ülke içinde iç nakliye, ihracat gümrüklemesi, araca teslimi, gerekirse yurt dışındaki iç taşıması SATICI YA AİTTİR.
Boşaltma masrafları: Normalde Alıcıya aittir (Taşıma sözleşmesinde boşaltma masraflarının SATICI ya ait olacağı açıkça belirtilmişse bu durumlar müstesnadır.)
Boşaltma işi: Alıcı
Teslim yeri, riskin alıcıya geçtiği yer: Belirlenen varış yeridir.
Halbuki ezbere iş yapılacağına bir masraf ve sorumluluk tablosuna bakılmış olsa, incoterms 2010’a bir göz gezdirilmiş olsa çok daha sağlıklı olacaktır.
BİLGİ VAR, EZBER YOK…
Sağlık; bir insanın hastalık, sakatlık durumu olmayışı, bunun dışında bedenen, ruhen ve sosyal yönden sağlam olmasıdır. Sağlığın değerini hiçbir para birimi ile ölçemezsiniz. İnsanın, koruması gereken en kıymetli varlığı kendi sağlığıdır. Çünkü sağlık bozulursa, insan, bedenen ve ruhen de bozulur.
Kısa bir giriş yapmak istediğim sağlık konusu lojistik aksiyonlarında bir kolunu oluşturmaktadır. Sağlık Lojistiği diğer adlarıyla; Hastane ve İlaç Lojistiği de diyebiliriz kendi içlerinde aksiyonlara ayrılmıştır. Her alt unsurun yapılan katma değerli işlemler, taşıma şekilleri, teslimat süreleri, teslim şekilleri vb. yapılanmaları mevcuttur. Genel itibariyle sağlık lojistiğini ele aldığımızda, tüm işlemleri sağlık bakanlığının gözetimi altında belli kural ve prosedürler eşlinde yapılan çok hassas ve önemli bir konudur. Hammadde ithalatından başlayarak, üretimine, depolanması ve dağıtımına, katma değerli tüm işlemlerine kadar yönetmelikler ve denetimlerle kontrol altına alınmıştır. Üretim aşamasından sonra paketleme ve son kontrol işlemleri dikkatli yapılmalı ve denetlenmedir. Ürünlerin depolanacağı alanların hijyen kurallarına uygun olması, gerekli ısı ve nem derecelerine dikkat edilmesi, hava ile temasının asgariye indirilmesi, haşarat kontrollerinin düzenli yapılması, denetim unsurlarının en üst düzeyde takip edilmesi, gerekmektedir.
Sağlık lojistiğinde taşınan ana ürünlerden olan ilaç taşımacılığı genel olarak Ecza Deposu denilen kuruluşlar üzerinden yapılmaktadır. Bu kuruluşlar kendi içlerinde oluşturdukları tedarik zinciri ile ürünlerin depolanması ve alıcısına teslimine kadar tüm süreçleri organize ederler. Ecza Depoları bir bakıma ilaç firmalarının toptancısı konumundadır. Ecza depolarının bu hizmetleri dışında birde Mümessil Ecza depoları vardır. Bu kurumların yönetimi kısmen ilacı üreten veya ithalatını yapan bir firmadadır.
Lojistik şirketleri çok hassas olan bu sektörde ürünlerin taşınması, depolanması ve sevk edilmesi aksiyonlarında aktif rol oynamaktadır. Lojistik şirketlerinin ilaç ve benzeri ürünleri taşıyan araçlarının temiz ve hijyenik olması önem arz etmektedir. Temizlik (hijyen) sağlık lojistiğinin olmazsa olmadır. İlaç ve benzeri ürünleri taşırken kokulu, kırılabilecek, ilaçlara zarar verebilecek ürünlerin aynı araçta taşınmaması gerekmektedir. Gereklilik durumuna göre araçların ısı kontrollü, hava ile teması kısıtlı olan araçlar olması gerekebilir. Bu tür ürünlerin teslimatı için görevlendiren personelinde eğitimli, özel giysili olması ve hijyen kurallarına dikkat etmesi gerekmektedir. Bu tür taşımalarının denetimi dikkatli ve özenli bir şekilde yapılmalıdır.
Sonuç itibariyle lojistik bir koordinasyon işidir. Hangi alanda olursa olsun yapılan aksiyonda yaşanılan tek bir aksaklık bütün organizasyonu altüst edebilir. Bu durum ise üreticiden tüketiciye kadar olan tüm silsileyi etkiler.
Sohbetimize katılan dostlarımız, INCOTERMS denilen ve Türkçemizde “Teslim şekilleri“ diye anılan kavramlara ne kadar önem verdiğimizi ve inceliklerine oldukça sık vurgu yaptığımızı bilirler. Konuya verdiğimiz önemi derslerimizde, seminerlerimizde, danışmanlık toplantılarımızda da gündeme getirir ve enine boyuna tartışırız.
Rekabet gücünün artırılabilmesi için gerekenleri tartıştığımız bir ortamda vurgu yaptığımız bazı teslim şekilleri, ilginç karşılandığı kadar tartışmaları farklılaştırmıştı. Hele gerçek bir olayı anlatarak verdiğimiz örnek, katılımcı arkadaşlarımıza oldukça şaşırtıcı gelmişti.
(daha&helliip;)
Geçenlerde, iş insanlarımıza vermiş olduğum derslerden birine katılımcı olarak geldiğinde tanıştığımız bir hanımefendi aradı. Her toplantıda olduğu gibi onlarla beraber olduğumuz derslerde de söylediğim “Beni her zaman arayıp yardım isteyebilirsiniz, soru sorabilirsiniz” ifadesine dayanarak aradığını belirtti ve sorununu anlattı. Tartıştık, konuştuk ve elden geldiğince, dil döndüğünce yardımcı olmaya çalıştık. Bu arada internet üzerinde yaptığı çalışmalarda, “Teslim şekilleri“ diye bildiğimiz “INCOTERMS“ kuralları ile ilgili olarak gördüklerini anlattı. En önemli nokta diye vurguladığı konu da 2010 yılı sonu itibariyle yenilenmiş INCOTERMS/Teslim şekilleri kurallarının, INCOTERMS 2010 adıyla yeniden düzenlenmiş olarak kullanılacak olmasının üzerinden 3 yıla yakın bir süre geçmiş olmasına karşın, hala eski şekil olan INCOTERMS 2000 kurallarının birçok internet sitesinde, değişiklik yapılmaksızın durması. Böyle bir siteye ve benzer yanlışı taşıyan diğer sitelere bakarak bilgi edinmeye çalışan iş insanlarımızın, işlemlerinde hata yaparak sorun yaşama olasılıkları çok yüksek olacaktır.
(daha&helliip;)
Logimex tarafından sürekli hale getirilen Trend Lojistik Eğitimlerinin Mart Ayı takvimi açıklanmıştır.
Eğitim konuları arasında; İhracat ve İthalat Belgeleri, Karayolunda Navlun Hesaplama ve Güzergâh Maliyetlerinin Hesaplanması, Denizyolu Navlun İşlemleri, Teklif Alma, Konşimento Doldurma, ÜSt Düzey Yönetici Nasıl Olunur, Akreditif Nasıl Açılır?, Akreditif Sözleşmeleri Nasıl Yapılır?, Teslim Şekillerinin Genel Çerçevesi, Teslim Şeklini Seçerken Nelere Dikkat Etmek Gerekir? gibi konuların eğitimleri ayrı ayrı başlıklar altında verilecektir.
Etkinliklere; öğrenciler, yeni mezunlar, lojistik çalışanları, lojistiği merak edenler, kişisel gelişimine katkıda bulunmak isteyenler ve dileyen herkes katılabilir.
(daha&helliip;)