Son dönemde yine lojistik kelimesini fazla irdelemeye, içeriğini netleştirmeye ve kimlerin lojistikçi (!) olduğunu anlamaya çabalar hale geldik. Daha önceleri de tartışılan bu konuyu yine öylesine fazla konuşur hale geldik ki; lojistik nedir, kimler lojjistikçidir, lojistik neleri kapsar, yalnızca yurtiçi taşımacılık yapan bir firma lojistikçi sayılır mı, antrepo hizmeti veren bir firma lojistikçi midir, gümrük müşavirliği şirketi lojistik işi mi yapıyor sayılır gibi havada onlarca soru dolaşıyor ve bu çelişkiler de elbette havayı bulutlandırıyor. Özellikle sektörün Güzin ablaları görülen bazı meslekdaşlarıma da benzer soruların sıkça geldiğine eminim. Ben bugün bu konuya biraz farklı bir bakış açısı ile yaklaşmak ve tekrar ele almamak üzere görüşlerimi aktarmak istiyorum.
(daha&helliip;)
Çok sevindik, çok güldük, çok şeyler başardık. Çok üzüldük, çok ağladık, çok şeyleri başaramadık. Ne olursa olsun hep birlikte olduk ve yine hep birlikte olacağız.
88 yılda Türkiye’nin ulaştırma ve lojistik faaliyetlerine yönelik neler olmuş görmek için tarihte dolaşalım istedim. Günümüzle kıyaslamayı size bırakıyorum.
· 1923; İzmir İktisad Kongresi’nde yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması ve demiryolu inşaat programına başlanması kararlarının alınması
· 1923; Demiryollarının toplam ana hat uzunluğu 3.756 KM (daha&helliip;)