“BPO mal mukabili gibi bir ödemeyi akreditif güvencesine kavuşturuyor”
Banka ödeme yükümlüğü diye adlandırabileceğimiz Bank Payment Obligation (BPO) uluslararası ticarette yerini sağlamlaştırmaya başladı. Hem akreditifli işlemlerin güvencesini sunması ve hem de mal mukabili işlemlerin hızına ve maliyetine yaklaşması bu yeni ödeme şekli BPO’nun kullanımının hızla yaygınlaşabileceğinin bir göstergesi.
(daha&helliip;)
Stad, meydan gibi kalabalık yerlerde, ortalarda duran üniformalı polislerin gelip geçen tüm insanlara müdahale edeceğini, arama yapıp, onları kontrol altında tutmaya çalışacağını söyleyemeyiz.Polislerin sadece görünür olmasının bile suçu önleyici etkisi vardır.Yani hırsızlar, kapkaççılar açısından caydırıcılık sağlar.
Konuya uzak arkadaşlardan “Bu gümrükler tam olarak kaçakçılığı nasıl önlüyor? Yani her malzemeye açılıp bakılıyor mu ki?” gibi sorular duyuyorum.
Tabiki, gümrüklerde her malzemeye açılıp bakılmıyor.Bu fiziken de mümkün değil zaten.Çoğu malzeme evrak üzerinden inceleniyor. Fakat başta verdiğim polis örneğindeki gibi malzemelere gümrüklerde sadece açılıp bakılma ihtimali bile çokça usülsüz girişimi önleyebilmektedir.
Yazılı ve görsel medyada sözcük fırtınaları esiyor. Her yazanın kaleminden, her konuşanın dilinden afili, alımlı, janjanlı sözcükler, ifadeler dökülüyor. Bunlara bakarak, ihracatımız o taratan nasıl görünüyor yorumlara açılalım isterim. Sözcüklerin karşılıklarını Türk Dil Kurumu Büyük Sözlükten alıyoruz.
“ Yenilik (İng. İnnovation): Varolan bilgi birikiminden yola çıkılarak daha gelişmiş, daha kaliteli, daha işlevsel yeni ürünler, üretim süreçleri, örgütlenmeler ve yönetim uygulamalarının geliştirilmesi.”
Olmayan bir şey yapmak zorunda mıyız? Öyle bir mecburiyet yok. Olursa başımızın üzerinde yeri var da birşeylerin daha ileri götürülmesi, geliştirilmesi gibi olayları ihmal etmemek ve mevcutlardan istifade ederek ileri gitmek konusunu ihmal ediyoruz gibi görünüyor.
(daha&helliip;)
Sevgili dostumuz, ağabeyimiz Ertuğrul Tarhan; bir yazısının sonunu şöyle bağlamış “…. ve hiç çözüm bulunamayan en önemlileri; vizeler, birçok ülke ile yaşanan ikili ve transit geçiş belgeleri, sınır geçişlerinde yaşanan gecikmeler ve aşırı akaryakıt fiyatlarıdır.”
Sizlerin de anladığı üzere, taşımacılığın sorunlarından ve yazının başında belirttiği 13 yıl öncesi ile yaptığı kıyaslamanın sonucunda iyileşme olmadığı gibi sorunların daha da arttığından söz etmiş. Ben derim ki, şu sorunları kısa kısa da olsa bir irdelemeye çalışalım.
Her şeyden önce genel bir kabul ile söze başlamak lazım. Türkiye, karayolu taşımacılığında son derece genç ve bir o kadar da güçlü bir filoya sahip. Bunu her fırsatta söylüyor ve hem de övünüyoruz. Ancak, bu durum elbette, birilerini de rahatsız etmekte. Bir tarafta Avrupalı dostlarımızı, diğer tarafta da Ortadoğu’daki kardeşlerimizi ve zaman zaman Rusya’yı bu durum çok da memnun etmiyor olmalı ki, bize sürekli sorun çıkartıp, Türk araçlarının hareket seyrini kısıtlamaya çalışıyorlar. (daha&helliip;)
12 Mart Çarşamba Günü İstanbul Ticaret Üniversitesi Eminönü Kampüsü Konferans Salonunda düzenlenecek Panele birbirinden değerli Hocalarımız katkıda bulunarak, “Lojistik ve Taşıma Hukuku Sigortaları” hakkında güncel mevzuatın işleyişinin nasıl uygulanması gerektiğinden bahsedeceklerdir.
Panele herkese açık olup, konu ile ilgilenen tüm profesyonellere ve öğrencilere ücretsizdir.