Yaşayan her canlı tüketmek zorundadır. Tüketim, bir taraftan üretimin temelidir. Üretim ve tüketim de lojistiği ortaya çıkartmaktadır. Üretim ile tüketimin farklı lokasyonlarda olması taşımayı zorunlu hale getirmektedir. Tüketimin mevsimsel olması, zaman içinde farklılık göstermesi, buna karşılık üretimin sürekli ve aynı seviyede yapılması arz ve talep dengesizliği yaratır ki; bu farkın yarattığı sorunları depolama ile çözeriz.
Tüketiyoruz ve tüketimimizin ilk sırasında gıda maddeleri gelmekte. Türkiye’de gıda pazarının yıllık 200 Milyar TL olduğu tahmin edilmektedir. Bu tutar evlerimizde tükettiğimiz ürünlerin ve evlerimizin dışında dolaylı olarak tükettiğimiz malzemelerin toplamıdır. Evlerimizin dışında tükettiğimiz malzemeler ise yemek yediğimiz restoranlarda, işyerimizde servis edilen yemeklerde, okullarda satılan ürünlerde, tatillerde kaldığımız güzel, açık büfeli otel yemeklerinde, pastahanelerde, kafelerde satın aldığımız gıda maddeleridir. Bunları ticari tanımına “ Ev Dışı Tüketim Malzemeleri “ adı veriyoruz. Bunların içine kısmen temizlik malzemeleri, kağıt, sarf malzemeleri de katılsa da ağırlıklı olarak gıda ürünlerinden söz etmekteyiz.
(daha&helliip;)