Geçtiğimiz haftaki sohbetimizi, ihracatçılarımızın taşıma maliyetlerini düşürmesinde epey faydası olacağını düşündüğümüz BALO, “Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar AŞ” için ayırmıştık. Bazı ihracatçı dostlarımızla da bu konuyu tartışıp ne kadar yararlı veya ne kadar verimsiz olabilir ve daha da kötüsü, ne zaman kepenk kapatır diye bile konuştuk. Herkesin dileği ve beklentisi bu ve buna benzer girişimlerin başarılı olması ve bu tür hizmetlerin arttırılarak yurt geneline yayılması ve ihracatçılarımızın rekabet gücüne katkıda bulunabilecek seçeneklerin çoğaltılması.
BALO işinin özü, toplu taşımacılığın getireceği faydaları, ihracatçıların yararına olacak bir şekilde organize ederek hizmet sunmak. Böyle organizasyonlar güzel de bu hizmetlerden nasıl daha çok ve daha verimli faydalanabiliriz diye bir de ihracatçı penceresinden bakalım istedik. Zira hizmetin ana unsuru, taşımacılıkta ölçeği olabildiğince büyüterek maliyetleri en aşağıya çekebilmek ve ihracatçıya en uygun taşıma bedelini ve şartlarını teklif edebilmek.
(daha&helliip;)
Kara Taşıma Yönetmeliğimiz, 13. maddesinde belge sahiplerinin asgari araç kapasitelerini de belirlemiştir. Kara Taşıma Kanununun bir amacı da verimliliğin artmasını sağlamak için araç filolarının büyütülmesiydi. Aradan geçen zaman içinde, ilk yönetmelikte belirtilen asgari araç kapasiteleri de artmaktadır. 19.03.2012 tarihli genelgeyle açıklanan usullere göre; 31.12.2013 tarihine kadar daha önce 300 Ton’luk asgari araç kapasitesi olan C2 belge sahiplerinin kapasitelerini 440 Ton’a yükseltmeleri, 75 Tonluk asgari araç kapasitesine sahip K1 belge sahiplerinin 110 Ton’a çıkmaları, 100 Ton araç filosu olan L1 belge sahiplerinin 145 Ton’a sahip olmaları ve L2 belge sahiplerinin de araç kapasitelerini 150 Ton’dan 220 Tona çıkartmaları istenmiştir. İşe giriş zorlaştırılmış olup mevcut şirketlerin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
(daha&helliip;)