Bazen Türkiye’de birden bire lojistik eğitimi veren okulların sayısının çığ gibi arttığını söylüyor, hatta eleştiriyoruz. Ama bunu yaparken, elbette bu okullarımızda yeterli sayıda uzman ve saha tecrübeli eğitmenlerimizin olmayışı veya az sayıda olması, temel eleştiri nedenimizi oluşturuyor. Hatta müfredatların dahi eğitmenlerin hangi konuları anlatabildiğine göre belirlendiğini duyuyor, bu konuda öğrenci arkadaşlarımızın da serzenişlerine tanık oluyoruz. Ancak bugün, yine “iyi ki lojistik bölümleri var, iyi ki lojistik öğrencileri var” dediğim günlerden birisiydi; Yeditepe Üniversitesi Lojistik Kulübü sayesinde. Onlara sonsuz teşekkür ediyorum, ve her biri ile ne kadar gurur duysak azdır diyorum.
Bu tarz konferans, panel, forum gibi organizasyonlara genç lojistikçilerin çok fazla ilgi gösterdiklerini düşündüğümde ise, yukarıda bahsettiğim tezimin sanki biraz doğrulandığını düşünüyorum. Uygulamanın içerisinde yer alan kişileri dinlemeye bu denli ilgi duymaları beni bu tarz düşünmeye itiyor nedense; ancak bu ilgilerini takdir etmeden de geçmek mümkün değil. Bugün Yeditepe Üniversitesi’nin düzenlediği organizasyonda; bir çok farklı üniversiteden öğrenci mevcuttu, hem de Türkiye’nin pek çok farklı illerinden. Sanırım dayanışmanın önemini ve nasıl yapılacağını hepimize bir kez daha gösterdiler, onlarla ne kadar gurur duysak azdır.
(daha&helliip;)