Eskiden duyduğum bir deyiş ara sıra kulağımda yeniden çınlar, “Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” Aslında okuyan ve bir zamanlar (internet yokken) gözlerinde harfler dolaşan birisi olarak, çok okumanın getirdiklerini çok iyi biliyorum. Ancak özellikle ihracat işine girip 50’nin üzerinde ülkeye sadece iş seyahati yapınca, çok gezen mi bilir ifadesinin de ne kadar önemli olduğunu öğrendim.
Akdeniz kıyılarında geçen çocukluğumuz sırasında denizden çıktığımızda, su hortumu içerisinde ısınıp kalan sıcak suyu hangimizin kullanacağı konusu epey tartışma yaratmıştır. Şimdi ise her evin çatısında gördüğümüz, güneşten su ısıtan sistemlerin nasıl daha estetik olabileceğini tartışıyoruz. Ayrıca o yerlerde kışın hava pek de soğuk olmadığı için, neden güneşle ısınan suların ev ısıtmasında kullanılmadığını ve ayrıca ev ısıtması için neden sistem geliştirilmediğini merak eder dururuz. Belki böyle sistemler vardır amma ya pazarlaması iyi yapılmıyor ya da fiyatı pahalı ve talep bulmadığı için bizler de duyamıyoruz.
(daha&helliip;)