Bir süre önce sohbetlerimizden birisinde “Devletin cebinde akrep mi var” başlığını kullanarak, okurlarımızın ve görüştüğümüz birçok ihracatçı arkadaşımızın şikâyeti olan, destek ödemelerinin geç yapılmasını vurgulamıştık. Geçen hafta görüşme yaptığımız Ekonomi Bakanlığı yetkililerinden, özellikle pazar araştırması destek ödemelerinin, neredeyse bir aya kadar indirilebildiğini öğrenmek bizleri çok mutlu etti. Ödeme sürelerindeki bu kısalmaları okurlarımızdan da duymak, olayın takipçisi olarak bizleri memnun edecektir.
Bir başka önem verdiğimiz konu da, devlet desteklerinin, bireysel olarak firmalara verilmesinin yanı sıra, 2010/8 sayılı Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi (URGE) tebliği çerçevesinde işbirliği kuruluşu olarak tanımlanan kurum ve kuruluşlar aracılığı ile firmaların desteklenmesi. Kümelenme ve işbirliği kavramlarının öne çıkarıldığı bu desteği, işbirliği kuruluşu olarak tanımlanan kurum ve kuruluşlar kullanmaya başladılar ve aralarında bazıları açık ara öne çıkmış durumdalar.
(daha&helliip;)
Üç yıl önce, Sayın Zafer Çağlayan göreve geldikten bir süre sonra İstanbul Sanayi Odası’nda bir konuşmada kendisini Türkiye’nin baş pazarlamacısı olarak ilan etmişti. “Türkiye’yi bir şirket gibi kendimi de baş pazarlama elemanı gibi düşünüyorum. Yurt dışındaki ticaret müşavirlerini de pazarlama elemanları olarak kabul ediyor ve bu çerçevede her şirkette olduğu gibi müşavirler de bulundukları ülkelerde Türkiye’nin ihracatını artırmak için pazarlamacı gibi çalışacaklar” diyerek, ticaret müşavirlerinin, ihracatı arttırmadaki rolünü vurgulamıştı. Bunun üzerine biz de 27 Temmuz 2009 tarihindeki sohbet sütunlarımızdan Sayın Zafer Çağlayan’a seslenerek “Hoş geldiniz aramıza, Baş Pazarlamacı Sayın Zafer Çağlayan” demiştik. Ve yine o sohbetimizde, yıllar önce karşılaştığımız bir başka ülkenin ticaret ataşe yardımcısının yaptıklarını anlatmıştık.
(daha&helliip;)