Tedarik zinciri içinde ürün hareketi olan her işletme depo kullanmaktadır. Arz ve talebin bir birine eşit olmadığı her durum bize ürünlerimizi depolama zorunluluğu getirmekte. Sermayemizi bağladığımız, borçlanarak satın aldığımız, kredi borçlarımızın karşılığı olan depolarımızdaki mallarımıza piyasa terimi ile stok, işletme terimi ile envanter diyoruz.
Stoklarımızın çok dikkatli yönetilmesi gerekmekte. Talebi karşılayamayan bir stok seviyesi, müşteri memnuniyetsizliği yaratmakta, müşteri ve pazar payı kaybına neden olmaktadır. Her talebi karşılama telaşı da stok miktarlarımız arttırmakta, depolama maliyetlerimizi yükselmekte, finansal giderlerimizi şişirmektedir. Arz ve talebin dengelenmesi dediğimiz stok veya envanter yönetimi, artık stok kartlarımızda, kağıt ve kalemle hatta excel tablolarıyla da kontrol edilememektedir. Depo yönetimi yazılımı dediğimiz harika yazılımlar çıkmıştır ortaya. Bir depo içindeki her türlü hareketi planlayan, optimize eden, iş emrine bağlayan, operasyonu ölçen, sonucu raporlayan ve planlama ile sonuç arasındaki farkı ortaya koyan yazılımlar çalışmaktadır depolarımızda.
(daha&helliip;)