Geçtiğimiz yılın yaz aylarında, çok sevdiğim dostum Dilaver Boyraz’ın yapımcılığını yürütüyor olması sebebi ile Türkiye’nin yeni televizyon kanallarından birisi olan Mobility Channel’de iki ayrı televiyon programı gerçekleştirdim. Benim için de ilginç bir deneyim oldu doğrusunu söylemek gerekirse. Yoğun bir kış programım olması nedeni ile de devam edemedim ne yazık ki. Fakat benim için aslında en güzel olan tarafı ülkemizde lojistik alanında programlar yapmış olmak idi. Benden önce aynı tecrübeyi yine sevgili arkadaşım Cem Kumuk gerçekleştirmiş idi bir başka TV kanalında. Herhalde 1990’lı yıllarda birileri çıkıp ileride bir özel televizyon kanalının çıkıp lojistik üzerine programlar yapacağını söylese idi, bir kişi bile inanmazdı. Bu açıdan baktığımızda gelinen noktanın ne denli sevindirici olduğu aşikar.
Geçen yazımda, lojistiğin bir bilim olduğunu kabul etmemiz gerektiğini ve alt başlıklarının uzmanlık konularından oluşması gerektiğini ve taşımacılık, depolama, gümrükleme ve dış ticaret yönetiminin de bilimin alt dallarını oluşturan omurgalar olduğu düşüncemi paylaşmıştım. Yazıma ilişkin çok kişiden yorum aldım, bu da bence lojistik adına memnuniyet verici bir durum. Görüşlerime katılan, katılmayan; lojistiği bir bilim gibi gören, görmeyen; alt uzmanlıklarda benim gibi düşünen, düşünmeyen herkese bu konuyu dikkate aldıkları, üzerine düşündükleri ve yorumladıkları için teşekkür ediyorum.