Bir firma için yatırım kararı almak büyük önem arzeder. Zira bu karar, devamında bir çok satınalma operasyonunu ve satınalmaların teslim şekilleri uyarınca da riskleri beraberinde getirecektir.
Örneğin bir fabrika, elektrik santrali veya da bir konut sitesi kurma kararı alan bir yatırımcının, dünyanın farklı ülkelerinden irili ufaklı malzeme ve ekipmanı, teslim yerlerinden belirlenen proje sahasına kadar ulaştırması ve montaj programına göre burada birleştirmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, bu proje kapsamında yapılacak tüm taşımalar, proje taşıması olarak adlandırılır.(Bu tanım, yatırımcı gözüyledir. Lojistik firmaları, ebatı veya tonajı standart dışı olan her yük taşımasını proje taşıması diye adlandırırlar.)
Yatırımcı firma, bu projesi uyarınca üstleneceği tüm nakliyelerin risklerini nakliye sigortası ile minimize etmek isteyecektir. Yalnız proje süresince her bir taşımaya münferit bir nakliye poliçesi düzenletmek hem ekstra iş yükü doğuracak, hem de olası bir atlama veya bildirim gecikmesinde teminat sorunu yaşatacaktır. Bu sebeple projenin inşaat süresince gerçekleşecek tüm taşımaların, genel bir nakliye poliçesi altında toplanması tercih edilir.
Böyle uzun vadeli ve geniş kapsamlı bir poliçe, projenin “Marine Cargo” poliçesi olarak adlandırılmaktadır.(Adının “marine” olması yanıltmasın; deniz, hava, kara vs. her türlü taşımayı kapsar)
(daha&helliip;)