Ölçeklerimiz büyüyor. Geçtiğimiz 10 yıl içinde Gayri Safi Milli Hasılamızın (GSMH) 2002 yılındaki 180 milyar dolardan, 2012 yılında 800 milyar doların üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz. GSMH’mizde % 450 oranında bir artış sağlıyoruz. Gelecek 10 yıl için GSMH hedefimiz 2 trilyon dolar yani % 250’lik bir artış hedeflendi. 2 Trilyonluk GSMH’yi hayal olarak görmüyoruz. Ulaşabileceğimiz bir hedef. 2002 Yılında lojistik potansiyelimiz; üretim, ihracat, tüketim, ölçek referansları ile baktığımızda Dünya Bankası skalasında % 13 oranındaydı. 2012 yılında bu ölçü % 12 oranında görünüyor. Yani lojistiğimizi bir puan iyileştirmiş durumdayız. Dünya Bankasının Lojistik Performans indeksleri de bize bunu söylemekte. 2023 yılına geldiğimizde bu oranın % 10’a düşmesini bekliyorum. Lojistik Performansımız da ilk 15 içine girecektir mutlaka.
(daha&helliip;)
Lojistik de bu sektörlerin içinde gelmektedir. Geçmişi 25-30 yıl olan, ülkemizde de 10- 15 yıldır içinde çalıştığımız lojistik sektöründe kavram, tanım, anlam karmaşası yaşadık, yaşamaktayız ve yaşayacağız.
Lojistiğin bir taşıma olmadığını anlatmak 10 senemizi aldı. “Elleçleme”, “forklift” gibi kelimeler hala Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer almamakta. Bazı kelimelere bir karşılık da bulamadık. “Cross Docking” için “transfer merkezi”,” aktarma merkezi”, “çapraz yükleme” hatta” kondu kalktı” gibi karşılıklar kullanıyoruz. Zaman içinde kullanım bize en yaygınını ve kabul edilen seçeneği ortaya koyacak ve alışacağız. Dil, kullananların kabul etme oranına göre değişmekte.
Ülkemizde yeni bir kavram olan, içinde lojistik hizmetleri birleştirdiğimiz alanlardan oluşan tesislere de artık bir isim vermemiz gerekmekte. Her dilde farklı şekilde kullanılan bu tesislere, gerek akademik çalışmalarda, gerek gazete ve dergilerde, gerek resmi veya özel sektör raporlarında rastlıyoruz. Benzer tesislere farklı tanımlar veya farklı tesislere aynı tanımı kullanmaktayız.
(daha&helliip;)