Geçen sohbetimizde “Eldeki elemanı yetiştirmek” başlığı adı altında işletmede görev yapan tüm personelin ihracat konusunda bilinçlenmesi ve kendi görev alanlarına giren ihracat konularında eğitim almaları gerekliliğini işlemiştik. Sohbetimizin yayınlandığı salı günü sonrasında görüştüğümüz bazı arkadaşlarımızın akıllarında biraz soru işaretleri oluştuğunu gördüğümden, bu hafta bu konuyu biraz daha açmaya çalışalım istiyorum.
İhracat yapmanın olmazsa olmaz unsurunun, ihracata bakacak bir sorumlu tayin etmek olduğunu ve bu sorumlunun da mutlaka ya hedef pazarımızın dilini ya da en azından İngilizce bilmesi gerektiğini tekrarlayarak başlayalım. Küçük işletmelerden bazılarının düşündüğü gibi, mevcut elemanlardan bazılarına yabancı dil dersi aldırarak bu işi yapmamız oldukça zor. Sadece ihracat yapan, konusunda ve bazı pazarlarda uzman olan ve stratejik ortak olarak birlikte çalışmayı düşünebileceğiniz ve güvenebileceğiniz firmalar veya kişiler yoksa içinizden birinin, yani ihracat sorumlusunun, yabancı bir dili iyi bilmenin yanı sıra her aşamada yapılacak işleri bilmesi gerekiyor.
(daha&helliip;)
“Yetişmiş eleman/Tecrübeli eleman” sıkıntısından söz etmeyen bir sektör, sanayi veya hizmet kolu var mıdır bilemiyorum. Açıkçası ve samimi olarak ifade etmek gerekirse, bu konudan şikâyet etmeyen işverenin pek olduğunu zannetmiyorum. Türk sanayi ve ticaret hayatının içerisinde yer alan neredeyse tüm işletmeler, ara sıra da olsa eleman ararken ve işe alımlar sırasında bu konuda sıkıntı çekmektedir.
Güncel ve beğendiğim deyimiyle “İnsan kaynakları” konusundaki ihtiyaçlar hâlâ eş, dost, tanıdık aracılığıyla halledilmeye çalışılıyorsa da, neredeyse herkes, isteseler de istemeseler de, işin sistematik bir biçimde halledilmesi gerektiğini görüyorlar. Bu konu sadece işe yeni birisini almakla kısıtlı olmasa gerek diyerek başlık konumuza dönüyoruz.
(daha&helliip;)