CMR Taşıma Belgesi
CMR Konvansiyonu sözleşmenin bir taşıma belgesi düzenlenerek teyit edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ancak, bu tür bir talimatın olmaması ya da kaybedilmesi Konvansiyon hükümlerinin geçerli olmasını engellemez. Belli bazı bilgilerin not üzerinde gösterilmesi gerekmektedir.
CMR Taşıma Belgesi için özel bir format yoktur ancak genellikle çeşitli kaynaklardan alınan ve satışa ilişkin bağlantılı bir not kullanılmaktadır. CMR, notun kim tarafından düzenleneceğini net olarak belirtmemekte olup; uygulamada genellikle kara nakliyecisi tarafından düzenlenmektedir. Ancak bilgilerin çoğu ihracatçı ile ilgili olup, bu bilgilerin doğruluğundan söz konusu ihracatçı sorumludur. Bu durum ayrıca notun malların taşınmaya başlamasından çok sonra ve bazen CMR ilk taşıyıcısı olmayan bir kişi tarafından düzenlenmesi gibi çok yaygın ama hiç de sıcak bakılmayan bir uygulamayı da engelleyecektir. Bilgileri nakliyecinin girmediği durumlarda, nakliyeci bunu gösterilen bilgilerin doğruluğundan sorumlu olacak gönderici adına onun acentesi olarak yapmaktadır.
Taşıma sırasında topraklarından geçilen ülkelerden sadece birinin Konvansiyona taraf olması yeterli olduğundan, taşıma belgesi üzerinde bu Konvansiyonun geçerli olduğunun taraf olmayan diğer ülkeye bildirilmesi gerekmektedir.
NÜSHA SAYISI
CMR Konvansiyonu, taşıma belgesinin 3 asıl nüsha halinde düzenlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Bunlardan ilki ihracatçı için, ikincisi mallar ile birlikte gönderilmek ve üçüncüsü de nakliyecide kalmak üzere düzenlenir. CMR taşıma belgesi bir istihkak belgesi değildir ancak kanıt olarak büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle en az bir sene saklanması uygun olacaktır.
Taşıma belgesinin 2.nüshası malların alıcısına teslim edilene kadar, taşımadan vazgeçilmesi, alıcı adının adresinin değiştirilmesi gibi değişiklikler yapma hakkı gönderen tarafa aittir. Ancak 2.nüsha alıcıya teslim edildikten sonra, taşıyıcı alıcının talimatlarına uymak zorundadır. Taşıma belgesinin 2.nüshasının alıcıya teslim edilmesi halinde 1.nüsha olmadan alıcı mallar üzerinde tasarruf hakkına sahip değildir.
CMR Taşıma belgesi, yükletici ve taşıyıcı tarafından imzalanır. Taşıma Senedinin düzenlendiği ülke yasalarına göre imzalar matbu/kaşe şeklinde olabilir.
NAKLİYECİNİN ÇEKİNCELERİ (ŞÜPHE)
Nakliyeci, malları devraldığı zaman aşağıdakileri kontrol etmelidir:
1. Sevkiyattaki koli sayısı ve bunlara ait işaretler ve rakamlara istinaden CMR taşıma belgesinde yer alan beyanların doğruluğu,
2. Malların ve ambalajların açık görünümü.
Nakliyecinin kontrol etmek için makul sebepleri bulunmadığı hallerde, kendisini taşıma belgesinde çekincelerini belirterek koruyabilir. Ayrıca mallar hakkında açıkça şüphe verici her şeyi belirtmesi gerekmektedir. Şayet nakliyeci bu tür çekincelerini belirtmez ise, aksi açıkça ispat edilene kadar, koli sayısının doğru beyan edildiği ve malların uygun göründüğü varsayılacaktır.
İHRACATÇININ/İTHALATÇININ SORUMLULUKLARI
İhracatçı aşağıdakilerden sorumludur:
1. CMR taşıma belgesindeki ayrıntıların doğruluğu: İhracatçı, beyan edilen ayrıntıların doğru olmaması halinde nakliyeciyi tazmin etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, ihracatçı her zaman taşıma belgesini kendi düzenlemeleri ya da düzenlenirken denetlemelidir.
2. Malların kusurlu şekilde ambalajlanması. İhracatçı, nakliyecinin malları devralırken kusurdan haberdar olması ve çekincelerini belirtmemiş olması dışında kusurlu ambalajlarla alakalı tüm sonuçlardan yasal olarak sorumludur.
3. Gümrük tarafından istenen tüm belgelerin hazır edilmesi.
4. Alacak taleplerinin belirlenmiş süreler içerisinde yapılması: Hasarın bariz olması halinde, ikazda bulunulması ( tercihen ithalatçı tarafından); hasarın bariz olmaması halinde Pazar günleri ve resmi tatiller sayılmadan teslimattan sonra 7 gün içinde yazılı olarak ikazda bulunulması gerekmektedir. Zamanında ikazda bulunulmadığı takdirde, mallara hasarın nakliyeci tarafından verildiğini ispatlama sorumluluğu ihracatçı/ithalatçıya geçecektir. Gecikme durumunda, 21 gün içinde ikazda bulunulmalıdır. 1 yıl içinde ( kasıtlı şekilde uygun olmayan davranışta bulunulduğu iddia ediliyor ise 3 yıl) dava açılmayan tüm alacak talepleri kesin surette zamanaşımına uğrar.
5. Tehlikeli eşyalar: İhracatçının nakliyeciye malların taşınması ile ilgili tehlikelerin niteliği ve alınacak tedbirler hakkında kesin bilgi vermesi gerekmektedir. Bu bilgiler CMR notunda gösterilmelidir. Bu notta ayrıca malların genel kabul görmüş açıklamasının da yer alması gerekmektedir. Şayet ihracatçı, nakliyeciyi malların tehlikeli olma özelliğinden haberdar etmez ise, nakliyeci bu malları hiçbir sorumluluk almadan boşaltabilir, imha edebilir ya da zararsız hale getirebilir ve bu durumda, malların taşınması ile ortaya çıkabilecek tüm kayıp, hasar ya da masraftan sorumlu hale gelir.
NAKLİYECİNİN CMR KAPSAMINDAKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Nakliyeci, malları devraldığı tarih ile teslim ettiği tarih arasındaki sürede malların kaybı, zarar görmesi ya da gecikmesinden sorumludur. Ayrıca genel olarak hizmetlilerinin, acentelerinin ve taşeronlarının eylemlerinden de sorumludur.
Mallarla alakalı olarak meydana gelen bir zarar, kayıp ya da gecikme nedeniyle nakliyeciden alacak talebinde bulunanlar, bu zarar, kayıp ya da gecikmenin taşıma esnasında gerçekleştiğini ispatla yükümlüdür. Yasal açıdan, nakliyecinin, bu tür sonuçları önlemesinin mümkün olmadığını kanıtlamadığı sürece, olaydan sorumlu olduğu varsayılmaktadır.
Ancak kanıtlandıkları takdirde nakliyeciye yönelik bir alacak talebine karşı savunma sağlayan bazı istisnai riskler de bulunmaktadır. Bunlar :
1. haksız fiil ya da hak talep edenin (davacının) ihmali;
2. nakliyecinin kendi haksız fiili ya da ihmalinin sonucu olmadan davacının verdiği talimatlar;
3. malların niteliği gereği doğan kusur;
4. nakliyecinin kaçınamayacağı durumlar ve engelleyemediği durumlar.
Hiçbir şekilde nakliyecinin hatası sonucu olmayan bir çarpışma istisna kapsamında ele alınabilir ancak kötü hava şartları ya da hırsızlık durumları, maliyeti çok yüksek olsa da önlem alınacak türden riskler kabul edilmektedir.
Aracın kusurlu olması hiçbir şekilde istisna kapsamına girmez.
Sadece özel durumlarda geçerli olan başka savunma olanakları da vardır. Eğer nakliyeci kayıp ya da hasarın aşağıda belirtilen durumlardan biri nedeniyle meydana geldiğini kabul ettirirse, ihracatçı ya da ithalatçı aksini ispat etmedikçe bu şekilde olduğu varsayılacaktır:
1. Açık, örtülmemiş araçların kullanılması (eğer bunların kullanımı açıkça kabul edilmiş ve taşıma belgesinde belirtiliyor ise );
2. ambalajın olmaması ya da kusurlu olması;
3. malların ihracatçı, ithalatçı ya da bunların acenteleri tarafından elleçlenmesi, yüklenmesi, istiflenmesi veya boşaltılması;
4. bazı malların niteliği dolayısıyla kırılma, paslanma, dökülme, normal fire verme yada güve veya haşereler nedeniyle zarar görmeye yatkın olmaları (ancak bu savunma araçların ısı kontrollü faaliyetler için özel donanımlı olmaları halinde kullanılamaz) ;
5. kolilerin üzerindeki işaret ve sayıların yetersiz ya da eksik olması;
6. canlı hayvan taşımaları( nakliyecinin tüm normal tedbirleri aldığını ve kendisine verilen tüm özel talimatlara uyduğunu kanıtlaması koşuluyla).
Nakliyeci aşağıdaki hallerde gecikmeden sorumlu olacaktır:
1. malların kararlaştırılan süre içerisinde teslim edilmemesi,
2. eğer kararlaştırılan bir süre yok ise, kullanılan sürenin müsaade edilebilecek süreyi aşması halinde (grupaj taşımalarda bir tam yükün düzenlenmesi için süre tanınacaktır).
CMR KAPSAMINDA ÖDENECEK TAZMİNAT
Tazminat, malların taşıma için kabul edildiği tarih ve yerdeki bedeli ile bağlantılı olarak hesaplanmakta olup; bedel ya eşyanın fiyatı ya da piyasa fiyatına dayandırılmaktadır. Bu tür bir fiyatın olmadığı durumlarda benzer malların normal bedeli temel alınır. CMR
Konvansiyonu kapsamında nakliyecinin sorumluluk sınırı brüt kg. başına 8.33 SDR (Special Drawing Rights- 5 Temmuz 1978 tarihinde imzalanan protokolle, ilk sözleşmede kabul edilmiş olan 25 Germinal frank, 8.33 SDR.ye çevrilmiş ve bu birim Batı Avrupa ülkelerinin çoğundan kabul görmüştür.) olarak belirlenmiştir.
Kayıp ya da hasar tazminatına ek olarak, taşıma ücretleri, gümrük vergileri ve transit taşıma bağlamında üstlenilen diğer cüretler tam kayıp durumlarında tam olarak, kısmi kayıp durumlarında ise belli bir orana göre geri ödenmektedir.
İhracatçı ya da ithalatçının gecikme nedeniyle kayba uğradığını kanıtlaması halinde, taşıma ücretlerini geçmeyen bir tutar karşılanabilir.
İhracatçının bedel bildirimi yapması halinde Konvansiyon kapsamında daha yüksek miktarda tazminat alması mümkün olabilir ancak nakliyecinin daha yüksek bir navlun ücreti talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu bildirimin taşıma belgesinde gösterilmesi gerekmektedir. Ayrıca teslimatta özle bir faiz beyan edilmesi mümkündür ( malların kararlaştırılan şekilde varış yerinde bulunmaması halinde ortaya çıkan kayıpların telafi edilmesi için) ancak yine, nakliyecinin daha yüksek ücret talep etme hakkı vardır.
Malların kararlaştırılan 30 günlük süre içinde teslim edilmemesi halinde ya da diğer hallerde 60 gün içerisinde teslim edilmemesi halinde davacı mallara kayıp muamelesi yapabilir ve tazminat talep edebilir.
Her ne kadar yukarıda belirtilen sınırlar hem sözleşme kapsamındaki alacak talepleri hem de haksız fiil kapsamındaki alacak talepleri için geçerli olsa da, nakliyeci kaybın kasıtlı kötü davranıştan kaynaklanması halinde CMR savunmaları ve yükümlülük sınırlarından faydalanma hakkını kaybeder. Örneğin; bu konuda açılmış bir davada AB sürüş süreleri kurallarının öngördüğü sınırları aşırı derecede aşan bir sürücünün sebep olduğu bir kaza kasıtlı kötü davranış olarak kabul edilmiştir.
DİĞER TAŞIMA ŞEKİLLERİNE UYGULANMASI
Konvansiyon farklı taşıma şekillerini de hesaba katmaktadır. Nakliyecinin genel idaresinin yanı sıra CMR Ro-Ro ya da kombine taşımacılık (Madde 2), banliyö taşımacılığı (Madde 3) ve birbirini izleyen taşımalara (Madde 34-40) yönelik özel düzenlemeleri de ortaya koymaktadır.
Malları taşıyan aracın güzergahın bir bölümünde demiryolu, denizyolu ya da iç su yolları (veya havayolu) üzerinden taşınması ve malların karayolu yük taşıma aracından boşaltılmamış olması halinde, CMR Konvansiyonu yine tüm taşıma için geçerli olmaktadır. Ancak araç başka bir taşıma şekli ile taşınmaktayken malların sadece bu diğer taşıma şeklinden kaynaklanabilecek bir durumdan dolayı malların kaybedilmesi, zarar görmesi ya da gecikmesi halinde kara nakliyecisinin sorumluluğu diğer taşıma şekli için geçerli olan zorunlu ulusal ya da uluslararası kanun tarafından belirlenecektir. Bu tür bir zorunlu kanun bulunmamakta ise, CMR şartları geçerli olmaya devam edecektir.
Farklı nakliyeciler tarafından gerçekleştirilen birbirini müteakip taşımalar, karayoluyla gerçekleştiriliyor olmaları fark etmeksizin, tamamının tek bir nakliye sözleşmesi kapsamında olması halinde CMR kapsamındadır. Zarar, kayıp ya da gecikmeden ilk nakliyeci, son nakliyeci ve zararın kendi taşıması esnasında meydana geldiği esas nakliyeci sorumlu tutulabilir.
KONTEYNERLERE UYGULANMASI
CMR karayoluyla “araçlar” içerisinde yapılan taşımalar için geçerlidir. Bu “araçlar” motorlu taşıtlar, mafsallı araçlar, römorklar ve yarı-römorklar olup; konteynerler bunlara dahil değildir.
Bir ISO konteyneri bir araçtan değil “mallardan” oluşmaktadır ve CMR konteynerlerin bir ülkeden diğerine taşınması sırasında her zaman geçerli olmamaktadır. Şayet konteyner transit taşıma boyunca “tekerlekler” üzerinde kalmakta ise, CMR geçerli olacaktır ancak şayet konteyner bir liman ya da demiryolu terminalinde indirilerek demiryolu ya da denizyoluyla ayrı olarak taşınırsa, bu durum CMR ile bağlantıyı kesecektir. Ancak dikkat edilmesi gereken husus CMR.nin hukuken geçerli olmadığı hallerde bile, taraflar bu konvansiyonun koşullarını sözleşme yoluyla uygulama konusunda anlaşmaya varabilir ve bu bazı nakliyeciler tarafından yapılmaktadır.
EDI PROTOKOLÜ
Teknolojideki gelişmeler ışığında, 2001 yılından bu yana, UNECE ( Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu) ile UNIDROIT, CMR prosedürlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesini ve CMR taşıma belgesinin yerini elektronik bir belgenin almasını sağlayacak bir Protokolün hazırlanması ile ilgili çalışmalar gerçekleştirmektedir.
Denizyolu, havayolu, demiryolu ve iç su yolu taşımalarında bu tür hükümler uluslar arası konvansiyonlara eklenmiş olup; sadece karayolu taşımalarına ilişkin konvansiyonlara elektronik veri değişimi ile ilgili özel hükümler henüz eklenmemiştir.
Bu doğrultuda, UNIDROIT tarafından bir Protokol taslağı hazırlanmış ve bu çalışma ile ilgili olarak taraf ülkelerin görüşlerini almak üzere bir sualname çalışması yürütülmüştür. Çalışma sonucunda taraf ülkelerin çoğu taslağa onay vermiş bulunmaktadır.
Söz konusu protokol taslağında CMR taşıma belgesinin telgraf, teleks, e-mail ya da EDI dahil olmak üzere farklı bilgi iletme yöntemler kullanılarak düzenlenmesi, bu tür yöntemlerin kağıda dayalı belgelerle denk kabul edilmesi gibi hükümlerin yer alması planlanmaktadır.
TÜRKİYE’NİN KONVANSİYONA KATILIMI
Türkiye’nin “Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR). Konvansiyonuna katılması, 07.12.1993 tarihli ve 3939 sayılı Kanunla uygun bulunmuş olup; Türkiye, CMR Konvansiyonu ile birlikte, bu Sözleşmenin eki olan 05.07.1978 tarihli Protokole, Sözleşme‘nin 47’nci maddesine ihtirazi kayıt konulmak suretiyle taraf olmuştur. (94/6322 sayılı 0.212.1994 tarihli Bakanlar Kurulu kararı; 04.01.1995 tarihinde 22161 sayısı ile Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir).
Kaynak: UND