1999 Yılı itibari ile öğrenci kabulüne başlayan Lojistik Bölümü, ilk mezunlarını 2003 senesinde vermeye başladı.
İlk mezunlar resmi ve özel firmaların Lojistik, Taşıma ve Tedarik bölümlerinde işlerini çok rahat buldular. Geçen süre içinde Devlet ve Özel Üniversiteler Lojistik Bölümlerini açmaya başladılar.
Bugün gelinen noktada Lojistik Bölümü mezunlarının iş bulamamalarındaki sebepte; ya arz talebin üstünde olmaya başladı, ya da aşağıdaki yazışmada konu edildiği gibi Lojistik firmaları da dahil olmak üzere diğer sektörlerde Lojistik kapsamındaki departmanlarına Lojistik mezunlarının dışında bölümlerin mezunlarını tercih etmelerimi var.
(daha&helliip;)
”Gıda taşıması ve FRC (ATP Konvansiyonu)” başlıklı daha önce bu köşede yayınlanmış yazımızda önemine değindiğimiz ATP Konvansiyonu 10 Mayıs 2012 tarih 28288 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bir önceki yazıya büyük katkı sağlayan gıda taşıması konusunda uzun yılların birikimi ve tecrübesine sahip Sevgili İbrahim Baki ile birlikte hazırladığımız Güncel soğuk zincir lojistiği ve ATP konvansiyonunun getireceği katkıları bilgilerinize sunarız.
Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Taşımalarda Özel Araçlar Kullanımı anlaşması olarak bilinen, Fransızca baş harflerden oluşan ATP anlaşması 1 Eylül 1970 tarihinde Cenevre’de imzalanmış ve 21 Kasım 1976′ da yürürlüğe girmiştir.
(daha&helliip;)
Futbol ve ticaret bilhassa 3 Temmuz 2011 tarihinden sonra Futbol Ekonomisi vurgusu da yapılarak yazılı ve görsel medya ve ilgili herkesin gündeminde.
Olumsuz haberlerin çok daha fazla yer alması üzerine geçen hafta içinde Futbol Federasyonu Başkanı ve aynı zaman da medya patronu Sayın Yıldırım Demirören’nin aşağıdaki beyanatı ile medyaya özeleştiride bulunarak gerçekleri görmeye davet etmiş.
Demirören, futbolun içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarılabilmesi için bütün kesimlere görev düştüğünü belirterek özellikle medyaya seslenerek şunları dile getirdi: “Aynı zamanda bir gazete patronu olarak bende biliyorum ki, medyada sadece kötü haberler para ediyor. Ama futbolla ilgili olarak sürekli bunu yapmaktan vazgeçmeliyiz. Tam tersine futbolun güzelliklerini ön plana çıkarmak ve onları gündemde tutmak hepimizin çıkarınadır. Öteki türlüsü sürekli yapılıyor ve insanlar futboldan soğutuluyor. Bugün yaşadığımız durum budur. Biz el ele vererek futbola oları ilgiyi ve sevgiyi yeniden yukarılara çıkarmak zorundayız. Bu hepimizin çıkarınadır. En çok da medyanın yararınadır. Her gün kötülenen bir şeyi kim seyretmek, okumak ya da dinlemek ister. Bu konuda artık gerçeği görmeliyiz.”
(daha&helliip;)
Eski bir bilmece der ki:
“İzmir’den bir gemi gelir.
Gemiciler bilmez onu.
Gemi içi sandık dolu.
Sandıkçılar bilmez onu.
Sandık içi kutu dolu.
Kutucular bilmez onu.
Kutu içi kağıt dolu.
Kağıtçılar bilmez onu.
Kağıt içi mercan dolu.
Mercancılar bilmez onu.
Mercan içi inci dolu.
İnciciler bilmez onu.
Bilin bakalım, bu nedir?”
Güzelliği, zerafeti, birlik ve beraberliği simgeleyen; şaire “Nartanem, nurtanem, birtanem” dedirten; dağıldığında –Nazım’ın dediği gibi- ” bir ağaç gibi tek ve hür” açılmadan ” bir orman gibi kardeşçesine” olan; bir zamanlar Endülüs’te üç büyük dinin kardeşçe ve bir arada yaşamasının simgesi olan, “birin içindeki çokluğu” anlatan bu nesnenin adı NAR. Ayrıca, nar, hemen hemen tüm kültürlerde bereketin simgesi. M.Ö. 1405 yılında kurulan Side Kentinin adı da “bereketin simgesi nar” anlamına geliyor. Narın, Side için anlamı büyük. Roma dönemine kadar, kentte basılan paraların, mermer kabartmaların üzerinde hep nar var. İran’da kutsal sayılan nar, Zerdüşt rahipleri için ölüm ve doğumu simgelerdi. Nar ağacının dallarından yapılan kutsal süpürge yeni doğan bebenin yanına getirilir ve bir dal bırakılırdı. Üstüne de nar serperlerdi. Ölürken de ölünün ağzına bir damla nar suyu akıtırlardı. Nar, İranlı su ve bereket tanrıçasının simgesidir.
(daha&helliip;)
08.10.2011 Cumartesi günü televizyon kanalları arasında turlarken TRT’de tutkum olan Türk Sanat Müziği nağmelerini duyunca durak yaptım. Canlı olarak yayınlanan programın sanatçısı Yeşim Salkım idi. Türk Sanat Müziği ağırlıklı programının şarkı aralarında çoğunluğu Üniversite öğrencilerinden oluşan seyircileri ile sohbet sırasında üniversiteye bu yıl başlayan öğrenciye hangi üniversite ve bölümde okuduğunu sorduğunda üniversitesini belirtip “Lojistik Bölümü” deyince Yeşim Salkım açık yüreklilik ile cehaletime verin üniversitelerde son zamanlarda yeni bölümler açılıyor. “Bilmiyorum” “Lojistik nedir” diye sorduğunda bu yıl okula başlayan öğrenci de bilmiyorum yanıtı verdi.
1999 yılana kadar Lojistik kelimesi ile henüz tanışmamış, taşımacı olarak anılan sektör, 1999 yılında İstanbul Üniversitesinde Lojistik bölümü açılınca, halkımız ve bilhassa üniversite çağı gelen çocuğu olan ailelerce daha sonraki senelerde bilinmeye başladı.