Uluslararası Lojistik bütün hızıyla gelişimini sürdürürken mal hareketinin hızlı, güvenilir ve en uygun maliyetlerle sağlanması rekabet edilebilirliği en fazla etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Önceki bir yazımda değindiğim gibi lojistik maliyet kalemlerinin en fazla orana sahip olduğu nokta malın taşınma aşaması. İşte tam da bu nokta da uygun maliyetlerle ve uzun mesafelerde taşımacılık yaparken en çok tercih edilen mod; denizyolu taşımacılığı olarak karşımıza çıkıyor. Genel anlamda Layner ve Tramp Taşımacılık olarak ikiye ayırabileceğimiz denizyolunda ise günümüzde en çok Konteyner Taşımacılığı yapılmakta.
(daha&helliip;)
Bundan önceki yazılarımda lojistik sektörünü irdelerken, son dönemde globalleşen dünyayla birlikte sektörümüzün de kompleks bir yapı haline büründüğünü ve bahsedilen hizmetin verilebilmesi için bir çok alanda, farklı türden şirketlerin faaliyet gösterdiğini söylemiştim. Verilen bu hizmetler arasında Lojistik operasyon sürecinin en uzun ve belki de en önemli aşaması malın taşınması ve bir yerden başka bir yere hasarsız bir şekilde ulaştırılması süreci.
Kullanılan taşıma moduna göre; zaman ve şekil itibariyle farklılık gösteren bu işlem çoğu zaman operasyonun kendisini oluşturabiliyor. Sadece uluslararası taşıma değil yeri geldiğinde malın ülke içerisindeki iç nakliyesini de bu noktada saymakta yarar var. İşte ticarete konu olan malların bir taşıma ünitesi ve beraberinde bir araçla taşınması verilen hizmet içerisindeki en büyük maliyet kalemi olarak öne çıkıyor.
(daha&helliip;)