Artık teknolojinin insanlar tarafından eskitilmeden kendisi tarafından eskitildiği bir dönemdeyiz. Topyekûn teknolojik ilerlemelerle baş başayız. Bir yandan daha az yakıt kullanan motorlar geliştirilirken bir yandan da sürücüsüz tırlar hizmete girmeye hazırlanıyor. Dünya üzerinde üretilen ürünlerin çok büyük bir kısmı ana vatanlarından uzakta tüketilmekte ve bu durum lojistik sistemin işlemesi açısından çok önemli. Eskiden insanoğlu ucuz maliyetli ışınlanmayı bulana kadar lojistik sektörü ölmez derdim fakat günümüzde üç boyutlu yazıcılardan, bahseder olduk. Boeing, uçaklarının üretiminde kullandığı 20.000 parçayı bu yazıcılarla üretiyor. Eskiden bu parçalar başka yerlerde üretilip lojistik süreçler vasıtasıyla üretim hattına gelirdi. Şimdiyse burada bir lojistik süreçten bahsedemiyoruz.
* Belki de ilerleyen yıllarda mikro dağıtım denilen şey tamamen drone’lar tarafında yapılacak!
Yeni İnternet Çağı
Dünya nüfusunun neredeyse yarısı internet kullanıyor. Hal böyle olunca günümüzde nesnelerin interneti dediğimiz bir kavram ortaya çıktı. Artık kullandığımız cihazlar birbirleriyle bağlantılı halde geldi. İnsanların ihtiyaçlarını karşılama şeklinin değiştiği bir dönemdeyiz. İnsanlık şu an bilinen fosil yer altı kaynaklarının yarısından çoğunu kullandı. Jeremy Rifkin‘e göre hal böyle devam ederse 2040’lı yıllarda enerji ihtiyacımızı başka yollardan (yenilenebilir enerji kaynakları başta olmak üzere) karşılamak durumunda kalacağız. Bu durum on binlerce petrol ve doğalgaz taşıyan tankerin ve yüzbinlerce çalışanın işini kaybetmesi demek. Ama aynı zamanda bu gelişmeler yeni bir sanayi devrimini tetikleyerek enerji üretiminde ve depolanmasında farklı çözümlerin gelişmesine ve yeni iş kollarının oluşmasına da sebep olacak. Belki 30 yıl sonra depolama kavramı; içine enerjinin depolanmasının da gireceği farklı bir hal alacak. Tüm bu örneklerden yola çıkarak kısa süre içerisinde başta yaşantılarımız olmak üzere işlerimizi ve iş yapış şekillerimizi bile değiştirmek durumunda kalacağımızı söyleyebilirim. Artık tanımların dünyasında yaşamıyoruz!
Lojistik Sektöründe Şirket Birleşmeleri
Yıllar geçtikçe her alanda olduğu gibi lojistik sektöründe de kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Lojistik sektörü her geçen yıl daha fazla mal taşımasına rağmen daha az gelir elde ediyor. Artan taşımacılık maliyetleri, devamlı olarak sektöre dahil olan yeni oyuncular; lojistik piyasasındaki rekabeti daha fazla kızıştırırken, karlılık oranları düşmeye devam ediyor. Bu duruma ayak uyduramayan firmalar ise oyundan çekilmeye mahkum. Günümüzde dünya devleri olarak nitelendirilen lojistik firmaları bile birleşme yoluna gidiyor. 2017 yılında; Hapag-Lloyd, Nippon Yusen Kaisha, Mitsui O.S.K. Lines, “K”Line ve Yang Ming birleşerek THE Alliance adında yeni bir birliktelik kurarak yollarına devam edecekler. Lojistik sektöründe devlerden değil, birleşmelerden bahsedeceğimiz yıllar çok yakın.
İşte tüm bu gelişmeler ışığında önümüzdeki yılların daha çetin geçeceğini tahmin etmek zor değil. Bu süreçte meydana gelen değişimlere en hızlı şekilde reaksiyon gösteren, süreçlerine teknoloji kullanımını en doğru şekilde entegre eden, müşterilerine sundukları hizmetlerde çeşitliliği sağlayıp, zorlu piyasa şartlarına uyum sağlayabilen firmalar varlıklarını devam ettirebilecekler. Örneklerle birlikte bu yazıyı uzatmak elbette mümkün. Ama kıssadan hisse olsun; Bu resmin dışında kalan şirketler için varlıklarını devam ettirmek hiç kolay olmayacak.
Emre İpekçi – www.emreipekci.com