Üretim, pazarlama ve satışın uluslararası hale gelmesi; ürünlerin dünyanın herhangi bir yerinden diğerine taşınmasını gerektirmektedir. Dünyanın herhangi bir yerinde üretilen bir ürün yine dünyanın herhangi yerinde kullanılabilmektedir. Bu durum lojistik faaliyetlerle doğrudan ilişkilidir ve sektörün gelişimine büyük katkı sağlamıştır, sağlamaya da devam edecektir. Bununla birlikte ürünlerin güvenli bir şekilde alıcılarına ulaştırılması çok büyük önem arz etmektedir.
Ürünlerin doğru zamanda, doğru yerde olması kadar güvenli bir şekilde varış noktasına ulaştırılması da önem arz etmektedir. Bu faaliyetler sırasında, lojistik sistem içerisinde yer alan ürünlerin göndericiden teslim alındığı şekilde alıcısına teslim edilmesi çok önemlidir. Bununla birlikte, lojistik faaliyetlerin yürütülmesi sırasında gönderici, alıcı ve lojistik hizmet sağlayıcısı (Taşıyıcılar, forwarderlar, liman hizmeti sağlayıcıları, depo hizmeti sağlayıcıları, gümrük hizmet sağlayıcıları, katma değerli hizmet sağlayıcılar…) dışında birçok taraf yer almaktadır. Faaliyetlerin icrası sırasında yükün güvenliği kadar, sistemin dışında yer alan bu tarafların da güvenliğinin sağlanması gerekmektedir.
Lojistik hizmet sağlayıcıları faaliyetleri sırasında finansal, fiziksel, operasyonel ve stratejik risklerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Likidite yönetimi, hazine riskleri, kredibilite yönetimi, kontratlar denetimi gibi finansal riskler mevcuttur. Değişim yönetimi, politik riskler, müşteri memnuniyeti, e-ticaret lojistiği, birleşme ve satın alma riskleri, marka repütasyonu başlıca stratejik risklerdir.
Terörizm ve sabotaj, kargo güvenliği, kargo hasarları, 3. şahıslara verilen zararlar, hasar yönetimi, depolama ve elleçleme hasarları, araç güvenlikleri, hava şartları ve iklimsel problemler fiziksel risklerdendir.
Çalışan uyumluluğu, işe alma, çalışan güvenliği, IT bağlılığı, filo yönetimi, kontrat sorumlulukları, tedarikçi yönetimi, varlıkların kullanımı ve yönetimi, yasalara uyumluluk gibi operasyonel riskler mevcuttur.
Verimlilik ve müşteri memnuniyeti odaklı olarak operasyonlarını icra eden lojistik hizmet sağlayıcıları aynı zamanda büyüme hedeflerine ulaşmak çabası içindedirler. Türkiye lojistik sektöründe fiyat odaklı bir rekabet ortamı vardır. Bu durum, lojistik hizmet sağlayıcıları ve bu hizmetleri alanlar açsından önemli riskleri barındırmaktadır. Hizmet ve kalite odaklı bir anlayış riskin tüm taraflar açısından azaltılmasını sağlayacaktır. Lojistik hizmet sağlayıcıları, karşı karşıya oldukları risklerden korunmak için gerekli aksiyonları almak durumundadırlar. Tüm risklerin hedefleri destekleyecek şekilde yönetilmesi ve hedeflerle uyumlu olarak kontrol edilmesi önem arz etmektedir. En başta sorumluluğu kabul edilen ürünlere gelebilecek zararlarla birlikte, operasyonel işlemler ve danışmanlıkta yapılacak hata ve atlamalar, 3. şahıslara verilebilecek zararlar, faaliyetler sırasında karşılaşılabilecek para cezaları, ürünlerin hasarlanmasına bağlı olarak oluşabilecek dolaylı zararlar, çevre kirliliği, sahip olunan sabit kıymetlere gelebilecek zararlar, çalışanlardan gelebilecek tazmin talepleri, iş durması riskleri gibi riskler transfer edilmelidir.
Doğru program ile riskin transfer edilmesinin en uygun çözüm yolu sigortadır. Doğru risk yönetimi ve sigorta programı lojistik sektöründe faaliyet gösteren lojistik hizmet sağlayıcıları için hayati önem taşımaktadır. Sektördeki başarının devamlılığını sekteye uğratabilecek risklerin doğru biçimde belirlenerek kontrol altına alınabilmesi için, sektörün yapısına vakıf, güvenilir, yerel olduğu kadar küresel olarak da bilgi ve tecrübe sahibi, problemleri analiz etme kapasitesi olan, karmaşık sorunlar karşısında çözüm sunabilecek profesyonel bir danışman desteğinin gerekliliği kendini göstermektedir.