Her yıl ihracatı artan bir ülkenin vatandaşı olmak, pek de mutlu ediyor bizleri. Hele ki son aylarda dış ticaret açığımızın da düşüş gösterdiğini düşünüğümüzde, tabiri caizse “tadından yenmez” hale geliyor.
Ülkeler her zaman ihracatlarını desteklemeye ve ihracatı arttırıcı yollar geliştirmeye gayret ederler; bu manada da ihracatçıları bizzat desteklemeye çalışırlar. Elbette bu amaçla geliştirilmiş çeşitli yollar ve çeşitli enstrümanlar vardır; örneğin ihracatçılara ucuz kaynak ve kredi sağlamak suretiyle nakit destek vermek bu yollar arasındadır. Ancak, her zaman doğrudan nakit desteği vermek tek başına yeterli değildir. Bu sebeple bazı hallerde, ihracatı teşvik etmek ve ihracatçının maliyetlerini düşürmek amaçlı, gayri nakdi diye adlandıracağımız teşvikler ve destekler de ihracatçılara sağlanabilmektedir. İşte yazıma konu ettiğim “Serbest Bölgeler”de yine ihracatçıyı desteklemek amaçlı olarak oluşturulmuş, ülke içinde olmasına rağmen, ülke dışı gibi kabul edilen yerler olup; ülkemizde 1985 yılında çıkan Serbest Bölgeler Kanunu ile bizlere merhaba demiştir. Geriye dönük baktığımızda neredeyse 27 seneden beri Serbest Bölge’ler ile yaşadığımızı görebilmekteyiz. Dış Ticaret tarafında bir farklılık yaratan Serbest Bölgeler, farklı bir ülke statüsünde kabul edilmesi sebebi ile taşımacılıkta da farklı uygulamaları beraberinde getirmiştir.
(daha&helliip;)