Marmaray, Marmaray, Marmaray… Üç kez Marmaray yazdığımın farkındayım. Bunun elbette bir sebebi var, ama önce şöyle bir tarihçesine bakalım Marmaray’ın. 1987 yılında ilk geniş kapsamlı fizibilite etüdüyle ana hatları belirlenen Marmaray projesinde, güncellemelerle proje aşaması 1998 yılında tamamlanmış, inşasına ise 2004 yılında başlanmış. İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarındaki demiryolu hatlarını İstanbul Boğazı altından geçen bir tüp tünelle birleştiren ve tamamı 76 km olan ve bir “demiryolu projesi” olan Marmaray’ın henüz hizmete açılan kısmı 14 km.lik bölümü. Hedef ise Halkalı Gebze arasında ulaşımın sağlanması.
(daha&helliip;)
Bir ülkenin gelişmişliğini gösterir pek çok faktör vardır şüphesiz. Eğitim düzeyi, kültür seviyesi, kitap okuma oranı, çevre sağlığına verdiği önem, çocuklara ve kadınlara verilen değer, engelliler için sağlanan çağdaş yaşam imkanları vs. Hiç şüphesiz bir ülkenin gelişmişliğini gösteren başka faktörler de var; ticaretin gelişmişliği ve ticaretin yapılabilmesini kolaylaştırmak. Taşıma alt yapısı, araçların gelişmişliği, liman ve hava limanlarının modernliği, yolların kalitesi gibi. Tüm bunlar içerisinde yer alan demiryolları da ülkenin gelişmişliğini gösteren önemli faktörler arasında yer almaktadır. Ülkemiz demiryollarına uzun süre çok fazla önem vermemiş ve bu konuda yatırımların da son derece yüksek olması sebebi ile hep ileriye dönük hedefler öngörülmüş ancak hatırı sayılır bir ilerleme sağlanamamıştır. Osmanlı zamanında ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında demiryollarına ciddi ve önemli yatırımlar yapılmıştır. Sonrasında ise; ticaret ve endüstrinin gelişimiyle birlikte ulaştırma yatırımlarından olan demiryollarına ayrılan pay ülke ihtiyaçlarının çok gerisinde kalmıştır. Asfalta yatırım, çekici ve treylere yatırım hep öncelikli olmuş.
(daha&helliip;)