Türkiye’nin ADR Yolcuğu Devam Ediyor: Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı (DGSA)
Türkiye, 2007 yılında ADR mevzuatına uygun olarak revize edilerek düzenlenen Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkında Yönetmelik ile birlikte çıktığı ADR yolculuğuna, bugünlerde yine ADR mevzuatı temeline dayanan Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hakkında Tebliğ ile devam ediyor. Sektör bu nedenle çok hareketli. Bir tarafta tebliğe göre tehlikeli madde güvenlik danışmanı istihdam etmesi gereken firmalar, diğer tarafta ilklerden olmaya çalışan güvenlik danışmanları adayları, bir başka tarafta ise güvenlik danışmanı yetiştirmek isteyen kurumlar. Biz öncelikle söz konusu tebliğ ile birlikte, tehlikeli madde güvenlik danışmanı adaylarından ve tehlikeli madde güvenlik danışmanı yetiştirecek olan kurumlardan bahsedelim.
50 BİN DANIŞMANA İHTİYAÇ VAR
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bu konuda oldukça ciddi ve her şeyi ince eleyip sık dokuyor. Ne önüne gelen herkesin bu eğitimi vermesini istiyor ne de danışman olmasını. Bunu tebliği baştan sona okuduğumuzda ya da bakanlık yetkililerinin söylemlerinden hemen anlıyoruz. Bu çok iyi, çünkü sadece son zamanlarda tehlikeli madde kazalarından yok olan canları hemen hatırlıyoruz. Bu tür kazaların önüne geçmenin dönüm noktalarından biri Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı ya da yurt dışında bilinen kısa adıyla DGSA. Bundan böyle DGSA’lar firmalara tehlikeli madde lojistiği konusunda yön verecekler. Yapılan değerlendirme kapsamında Türkiye’nin ilk etapta 50.000 tehlikeli madde güvenlik danışmanına ihtiyacı olduğunu biliyoruz.
Tebliğde Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı olma şartlarının en başında adayların en az lisans mezunu olması bulunuyor. Lisans mezuniyetinin bir sınırı yok yani herhangi bir lisans derecesini tamamlamak yeterli. Yani siz örneğin lojistik mezunu olarak da danışman olabilirsiniz, kimya mezunu olarak da. Bu seçimin olumlu olduğunu söylemek gerekiyor çünkü danışman olacak kişilerin danışmanlık yapabilecekleri firmaların çeşitli sektörlerden olduğu bir gerçek. Lojistik ve kimya ilk akla gelenleri. Bu durumda da lojistik uzmanı olanlar lojistik şirketlerine kimya konusunda uzman olan danışmanlar ise kimyasal ürün üretimi yapan firmalara danışmanlık yapabilecekleri için “Lisans” adı altında bir genelleme yapmak doğru.
ADAYLAR 49 SAATLİK EĞİTİM ALACAK
Tebliğde göze çarpan önemli maddelerden biri de, danışman adaylarının eğitim merkezlerinde 49 saatlik eğitime tabi tutulacak olmaları. ADR mevzuatını bilenler, mevzuat kurallarının EK-A ve EK-B olmak üzere 2 ciltten, 9 adet kısımdan ve yaklaşık 1500 sayfadan oluştuğunu hatırlayacaktır. Ki, bu 9 adet kısım çok teknik ve farklı uzmanlık alanlarından oluşan çok sayıda bölümden oluşmaktadır. Bu nedenle eğitim, her herhangi bir lisans derecesi almış olan ve hayatında ilk kez bu sınav vesilesi ile ADR ile tanışacaklar için zorlu geçecek diyebiliriz. Peki, bu eğitimde ne anlatılıyor. Eğitim, tamamen ADR mevzuatı eklerinin nasıl kullanılacağının ve ilgili bölüm içeriklerinin uygulamaya göre nasıl yorumlanması gerektiğinin detaylandırılması şeklinde veriliyor ya da verilmek zorunda. Danışman adayları bu eğitim ile, tehlikeli madde lojistiği taraftarının (depolayan, paketleme, taşıyan vd.) sorumluluklarının sınırlarından tehlikeli madde taşıyacak olan araçların yapım kriterlerinin ne olması gerektiğine kadar geniş bir alanda eğitim alıyorlar.
İdare tarafından yapılacak olan sınava gelince, sınav, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü tarafından ve içinde uygulamaya dayalı vaka sorusunun da yer aldığı bir sınav. Vaka sorusu ile sınavın uygulamaya dayalı olarak yapılması sağlanmak istemiş. Bu noktada adayların çok ciddi bir çalışma içine girmeleri şart. Zira, bunu Ağustos Ayında ilk kez yapılan sınav sonuçlarından da anlıyoruz. Danışman olmak için 70 puan barajı ile birlikte tehlikeli madde güvenlik danışmanı eğiticisi olmak için gerekli 80 puan barajını aşan kişi sayısı bir elin parmakları kadar az. Hemen şunu da belirtmek gerekir ki eğitici olmak isteyenlerin YDS 65 puan ya da muadili bir dil puanına da sahip olmaları bekleniyor.
YETKİN EĞİTİCİ BULMAKTA ZORLANILIYOR
Tebliğin önemli maddelerinden bahsettikten sonra, gelelim uygulamada tehlikeli madde güvenlik danışmanı eğitici kurumların durumlarına . İlk güvenlik danışmanlarını yetiştirmek isteyen bu kurumlar arasında büyük bir rekabet yaşanıyor. Şimdilik tüm Türkiye’de sayıları çok az. Fakat yeni kurum açmak isteyenlerin en çok zorlandıkları nokta yetkin bir eğitmen bulmak. Çünkü eğitici sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Nasıl tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı yeni ise eğiticiler de bu konuda çok yeni. Aslında eğiticiler, firmalar ve diğer tüm taraflar Türkiye için çok yeni olan bu mesleği daha yeni öğreniyorlar, öğrenmeye çalışıyorlar.
Eğitim kuruluşları ile ilgili önemli noktalardan biri de, tehlike madde güvenlik danışmanlığı eğitimi vereceklerin halihazırda SRC ve SRC5 eğitimlerini verebilmek için gerekli yetki belgelerine de sahip olmaları şartı. Yani eğitim kurumu güvenlik danışmanı yetiştirilmesi için şoför eğitimlerini gerek yük ve eşya (SRC) genelinde gerekse ADR (SRC5) kapsamında halletmiş olmalı .
Peki, tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı istihdam etmek isteyen ya da zorunda olan firmaların durumu ne? Öncelikle kimler zorunda, tebliğden ona bakalım. Tebliğin 2. Maddesinin a fıkrasına göre tehlikeli madde taşımacılığı sürecinde yer alan ve bir takvim yılı içerisinde net elli ton ve üstü miktarlarda işlem yapan, gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve boşaltan olarak faaliyette bulunan işletmeler ile toplam araç taşıma kapasitesi elli ton üzerinde olan taşımacılık işletmeler ile b fıkrasına göre ise miktarına bakılmaksızın ADR bölüm 1.1.3.6.3’te yer alan tabloda yer alan ve taşıma kategorisi sıfır olan tehlikeli maddeler ile iştigal eden ve tehlikeli madde taşımacılığı sürecinde yer alan, gönderen, paketleyen, yükleyen ve dolduran olarak faaliyette bulunan işletmeler tehlikeli madde güvenlik danışmanı bulundurmak zorundadırlar. Kısaca belirtmek gerekirse , miktarına bakılmaksızın virüsler, patlayıcı maddeler gibi çok tehlikeli maddeler (ADR bölüm 1.1.3.6.3) ve net 50 ton üzerinde patlayıcı maddeler dışında tehlikeli maddeler ile tedarik zincirinin bir noktasında haşır neşir olmuş her firma
HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Tebliğe göre tehlikeli madde güvenlik danışmanı bulundurma zorunluluğu olan firmalar iç in durum bu iken, başımızı uygulamaya çevirdiğimizde kimler tehlikeli madde danışmanlığının kendisini ya da danışman bulundurma zorunluluğunu biliyor diye baktığımızda sayının yetersiz olduğunu görüyoruz. Bu firmalar arasında çok uluslu yabancı firmalar olduğu gibi önemli yerli firmalarda maalesef bulunmakta. Tabi ki bu noktada da görev başta tehlikeli madde güvenlik danışmanlarına ve eğiticilerine düşüyor. Herkes elini taşın atlına koyarak birbirini uyarmalı, bilgilendirmeli. Çünkü bu iş ciddi ve gerçekten tehlikeli. Yine yitip giden canlardan bahsetmek istemiyoruz…
Sonuç olarak başta bakanlığımız olmak üzere tehlikeli madde işi ilgilenen herkes iyi ya da kötü sektörün gelişmesine katkıda bulunmaya çalışıyor. Bundan yıllar öncesine baktığımızda ki durumla arada çok büyük bir fark oluştuğu gerçek. Tehlikeli madde taşımacılığı tüm tedarik zincirini içine alacak şekilde her yönüyle gelişmeye devam ediyor. Tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı, bu gelişimin en son halkası ve devamı gelecek. Bu noktada kendisini bu çok yeni alanda geliştirmek isteyen, yabancı dili olan üniversite mezunları gençlere ve yeni bir meslek sahibi olmak isteyen yetenekli profesyonellere seslenmek istiyorum. Haydi! Lojistik sektörünün, dahası tehlikeli madde lojistiği sektörünün sizlere ihtiyacı var…
Dr. Ümit SEÇKİN
www.tehlikelimaddeguvenlikdanismani.com
* Bu yazı Tehlikeli ve Kimyevi Madde Taşımacılığı Rehberi 2014 dergisinde yayınlanmıştır.