Uluslararası Tedarik Zinciri Uzmanı olarak çalışan biri olarak lojistik sektörüyle alakalı yaptığım onca paylaşıma rağmen tedarik zinciri ve tedarik zinciri yönetimi ile alakalı pek bir şey söylemediğimi farkettim. Sizlerden gelen konuyla alakalı sorular ve bu iki kavramla ilgili yaşanan kargaşa konuyu netleştirmek için beni bu yazıyı yazmaya yöneltti. Çoğu zaman birbiri yerine kullanılan bu iki kavram aslında özele indirgendiğinde bir birinden ne gibi farklılıklar ihtiva ediyor kısaca değinmek ve her zamanki gibi zihinlerinizde bir şeyler canlandırmaya çalışacağım.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki lojistik yönetimi ve tedarik zinciri yönetimi birbirinden kesin çizgilerle ayrılması kolay olmayan 2 farklı disiplin. Hali hazırda tanım yapmayı sevmediğim için birbiriyle temelde bağlantılı fakat farklı hizmetler içeren bu alanlarda karşımıza çıkan genel süreçleri bir nevi karşılaştırmalı olarak anlatmaya çalışacağım.
Lojistik sektörünü anlatmaya çalışırken ürünlerin bir noktadan başka bir noktaya farklı modlar ve taşıma araçları kullanılarak taşınma süreci ve bu süreçte gerçekleşen; depolama, gümrükleme, iç dağıtım ve sigortalama gibi katma değerli hizmetlerden bahsetmiştim. Konu tedarik zincirine geldiğinde firmaların tedarikçileri ve müşterileri ile alakalı olan bütün süreçlerin elleçlendiği ve lojistiğin bu süreçler içerisinde bir parça olarak ele alınması gerektiğini söylemeliyim. Tedarik zincirinde aslolan bütün paydaşların sistematik bir düzene oturtulup her süreçte ki maliyetlerin kontrol edilebilir ve optimum düzeyde tutulması için uygulamalar geliştirerek bunları devamlı olarak denetlemektir.
Başka bir ifadeyle bir lojistik hizmet sağlayıcının görevi mal hareketi esnasında gerçekleşirken; tedarik zinciri bölümünün temel işlevi firmanın bütün paydaşlarıyla koordineli hareket ederek en temel ham maddenin tedariğinden başlayarak nihai ürünün son kullanıcıya ulaşana kadar geçtiği bütün aşamalardan sorumlu olmaktır.
Bir örnekle canlandırmak istersek küçük yada orta ölçekli bir firmanın Uzakdoğuda ya da başka bir noktadaki tedarikçisinden satın alma yapıp iç piyasa da satmasındaki karmaşıklık ile ulusal ölçekte bir market zincirinin Dünya’nın dört bir yanındaki tedarikçilerinden yüzlerce farklı ürününün satın almasını yapıp ithalatını yaptıktan sonra ülke içindeki yüzlerce şubesine ulaştırması ve bu şubelerdeki stok kontrolünü de aynı zamanda takip etmesinin karmaşıklığı bir değildir.
Temelde gerçekleştirilen işlem bir mal hareketi olsa da bu süreçte ulusal bir market zincirinin ihtiyaç duyduğu sistem, KOBİ’nin duyacağından çok daha karmaşık ve kompleks bir gereksinimdir.
Peki büyük ölçekli firmaların bütün bu süreçleri gerçekleştirirken uygulamış olduğu Tedarik zinciri yönetimi nedir? Nasıl yapılır? Nasıl kontrol edilmektedir? gibi soruların cevabını da bir sonraki yazımda bulacaksınız.