Türkiye ekonomisinde 2014 yılında genel bir yavaşlama olmasına rağmen lojistik sektörü %10’luk bir büyüme oranı yakalamıştır. Ancak, 2014 yılı lojistik sektörü açısından zor bir yıl olmuştur. Türkiye’de ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede meydana gelen siyasi gelişmeler ve karışıklıklarla birlikte döviz kurundaki dalgalanmalar sektörün zor bir yıl geçirmesine sebep olmuştur. Özellikle Irak ve Suriye’de yaşanan durumlar karayolu taşımacılığında sorunların artmasına sebep olmuştur. İran ile yaşanan geçiş ücreti anlaşmazlığı da önemli bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Yaşanan kriz dolayısıyla sektör temsilcileri alternatif güzergah belirlemişlerdir. Gürcistan-Azerbaycan hattı bu noktada alternatif güzergah olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bakü’den direk olarak Türkmenistan’a Ro-Ro hattı kurulması gündeme gelmiştir ve bununla ilgili ciddi girişimler başlamıştır. Yaşanan önemli sorunlardan birisi de ithalattaki düşüşün yurtdışı taşımalarında oluşturduğu gidiş dönüş dengesizliğidir. Bir diğer sorun ise fiyat odaklı rekabet ortamıdır. Hizmet kalitesinin gereken önemi görmediği bir ortamda fiyat odaklı rekabet ortamı sektör temsilcilerini zor durumda bırakmıştır.
(daha&helliip;)
Çalıştığım işyerinde staj yapan Bilkent Üniversitesi’nde okuyan bir genç arkadaşımız, bitirme tezi için benimle röportaj yapmıştı. Faydalı olabileceğini düşündüğümden bu köşede bu röportajı aynen paylaşıyorum.
Öğrencinin adı ve soyadı baş harfleriyle verilmiştir.
N.B.: Günümüzde Lojistiğin Önemi Artmakta mıdır?
Ahmet Cora: Günümüzde şirketlerin satmış olduğu ürünlerin girdi maliyetleri birbirine oldukça yaklaşmıştır ve bu satış fiyatlarını da başa baş hale getirmiştir. Bu durumda rekabeti de artık zamanında teslim, satış sonrası servisler tarzı yan hizmetler belirlemeye başlamıştır. Dolayısıyla lojistikte hız ve kalite, günümüzde aranılan bir firma özelliğidir.
N.B.: Şirketler Bu Değişime Nasıl Entegre Olmalıdır?
Ahmet Cora: Büyük firmalar bu durumu uzun süre önce farketmiş ve buna göre yapılanmıştır. Fakat orta ve daha küçük ölçekli firmaların çoğu lojistik işlerini muhasebe veya dış ticaret departmalarına bir yan iş olarak yaptırmaktadır. Aslında onlara da hak vermek gerekir. Sonuçta her yatırım bir maliyettir. Ama yoğun mal akışı olan firmalar için bu bir sorun teşkil edebilir. Tamamen bir lojistik firmasına outsource etmeleri veya ayrı profesyonel bir ekip kurmaları kendilerine artı değer katabilir.
Cumhuriyetimizin 90. yılını kutluyoruz.
Çok sevindik, çok güldük, çok şeyler başardık.
Çok üzüldük, çok ağladık, çok şeyleri başaramadık.
Ne olursa olsun hep birlikte olduk ve yine hep birlikte olacağız.
90 yılda Türkiye’nin ulaştırma ve lojistik faaliyetlerine yönelik neler yapılmış.
1923: İzmit İktisat Kongresi’nde yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması ve demiryolu inşaat programına başlanması kararlarının alınması
1923: Demiryollarının toplam ana hat uzunluğu 3.756 KM
(daha&helliip;)