Geçen hafta, Dünya’daki ekonomik ve siyasi çalkalanmalara değinmiş, bu hareketli ortamın her geçen gün yeni bir kaosa doğru gittiğinden ve bunun da ticareti karmaşık hale getirdiğinden söz etmiştim.
Genellikle ARC Eğitim ile yaptığım seminerlerde, ticaretin nasıl doğduğunu ve lojistiğin de ticaretin varlığı sebebi ile ortaya çıktığını anlatırım. Aslında düşündüğümüzde bütün iş dalları ticaretin varlığı ile ortaya çıkmamış mıdır. Dünya sadece Adem ile Havva’ya aitken herhalde çok rahat etmiş olmalılar, nasıl olsa her şey onlarınmış. İnsanların sayısı arttıkça, biri, öbürününkinin sahip olduğunu elde edebilmeyi istemiş. Bir taraf vermek istemeyince diğer taraf saldırıp zorla alır, kim kimi döverse (!) o taraf amacına ulaştırmış. Sonra bakmışlar, döv döv nereye kadar, nasıl olsa bir gün birisi de beni dövecek, daha medeni bir yol araştırmışlar. Ve insanlar, ticaretin başlangıç noktası olan takası keşfetmişler.
(daha&helliip;)
Geçtiğimiz günlerde, milli katılımı İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) tarafından organize edilen Gıda Fuarına katılmak için Moskova’ya gittik. Daha önce Güney Rusya taraflarında dolaştığımız için, Moskova çok çekici ve ilginç geldi. Cumartesi günü vardığımızda, bizi karşılayan ve artık Moskova’nın yerlisi olan değerli arkadaşım Vahit Solak sayesinde, kalacağımız yeri bulup yerleşmekle vakit kaybetmedik.
Moskova’da eski araba görmek mümkün değil gibi. Maybach’tan başlayıp, Lexus’la devam edin Bentley’in yanına Porsche koyun, Mersedes ve BMW’nin sayısını sayamayın ve hepsi gıcır, gıcır arabalar olsun. Bu şehrin pırıltısı Rusya’nın artan gelirini ortaya çıkartıyor. Ancak metro istasyonlarında ve parklarda gördüğümüz, az sayıda da olsa dilenen perişan insanlar da sistemin bozulan yüzünü ortaya koyuyor.
Pazar günü, saat 12 sularında teslim edileceğini bildiğimiz fuar standına gittiğimizde, inşaatın hala devam ettiğini görmek, fuar telaşlarına alışkın olan bizleri şaşırtmadı. Ancak inşaat işinin zamanında bitmemesi ve ertesi gün fuarın açılış saatinden sonra bile devam etmesi gelen ziyaretçilerimizin bazılarının ciddi şikâyetlerine yol açtı. İşin ilginç yanı ise bu çalışmaların yalnız Türk pavyonunda devam ediyor olmasıydı. İİB yetkilisi arkadaşların durumu düzeltmek için iyi niyetle koşuşturmaları da onları biraz daha üzmekten başka bir şeye yaramadı ve fuar standı ancak açılıştan iki buçuk saat sonra saat 12.30 gibi son haline geldi.
(daha&helliip;)
Futbol ve ticaret bilhassa 3 Temmuz 2011 tarihinden sonra Futbol Ekonomisi vurgusu da yapılarak yazılı ve görsel medya ve ilgili herkesin gündeminde.
Olumsuz haberlerin çok daha fazla yer alması üzerine geçen hafta içinde Futbol Federasyonu Başkanı ve aynı zaman da medya patronu Sayın Yıldırım Demirören’nin aşağıdaki beyanatı ile medyaya özeleştiride bulunarak gerçekleri görmeye davet etmiş.
Demirören, futbolun içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarılabilmesi için bütün kesimlere görev düştüğünü belirterek özellikle medyaya seslenerek şunları dile getirdi: “Aynı zamanda bir gazete patronu olarak bende biliyorum ki, medyada sadece kötü haberler para ediyor. Ama futbolla ilgili olarak sürekli bunu yapmaktan vazgeçmeliyiz. Tam tersine futbolun güzelliklerini ön plana çıkarmak ve onları gündemde tutmak hepimizin çıkarınadır. Öteki türlüsü sürekli yapılıyor ve insanlar futboldan soğutuluyor. Bugün yaşadığımız durum budur. Biz el ele vererek futbola oları ilgiyi ve sevgiyi yeniden yukarılara çıkarmak zorundayız. Bu hepimizin çıkarınadır. En çok da medyanın yararınadır. Her gün kötülenen bir şeyi kim seyretmek, okumak ya da dinlemek ister. Bu konuda artık gerçeği görmeliyiz.”
(daha&helliip;)
Drewry Denizcilik tarafından yapılan araştırmaya göre, küresel konteyner taşımacılığı oranları hızla düşmeye devam ediyor. Özellikle giderek artan gemi kapasiteleri ve taşıyıcıların daha fazla pazar payı elde etmek için süregelen uğraşlarının oranların düşüşünde çok büyük etkisi olduğu ifade ediliyor.