Uluslararası ticaret konusunda çalışan dostlarımızın en çok sıkıntı çektikleri konu, kaç yabancı dil bilirlerse bilsinler muhataplarının, kendi bildiği dillerden birini konuşmamasıdır. Öte yandan, ihracat piyasasına açılmak isteyen veya tesadüf eseri de olsa, yurtdışından gelen yabancı alıcıya ürün satan KOBİ yönetici veya sahiplerinin, genellikle sıkıntı çektiği nokta da bir yabancı dili yeterince veya hiç bilmemektir.
Yurt içerisinde bulundukları sırada, bu eksiklik şu veya bu şekilde kapatılabilmekte ve yabancı dil desteği alma imkanı bulunabilmektedir. İşler yurtdışında biraz daha karmaşık bir hal almaya başlıyor. Hele küresel çapta geçerli olduğunu düşündüğümüz İngilizce bilsek bile bu dilin de işe yaramadığı ortamlarda bu problem iki kere rafine hale gelip, biraz da eziyet boyutuna geçiyor. Pek doğaldır ki ihracat yapmak istediğimiz her piyasaya hitap edebilecek sayıda ve yeterli düzeyde yabancı dil bilen eleman çalıştırmak, çoğumuzun olanaklarının sınırlarını bir hayli aşacaktır. Hele bunların hepsinin, bir de ihracatı bilmeleri gerektiğini düşünürsek, sinirlerimizi de zorlayacağı aşikârdır.
(daha&helliip;)
Eski bir öğrencim ile sohbet ediyorduk. İhracat piyasasına adım atalı birkaç yıl olmasına karşın, araştırmacı, meraklı ve hevesli bir kişi olarak çalışmalarının olumlu sonuca gittiğini görüyordum. Dış ticaret piyasasının en önde gelen ihtiyaçlarından biri olan yabancı dil bilme konusunda da bir hayli önde olan bir kişi. Dört dil biliyor ve yeminli tercümanlık da yapıyor. Tercümanlık işlerinde kullanmak için ayrı bir kart bastırmış. Üzerinde de “4 dilde yeminli tercüme yapılır” diye yazdırmış. (daha&helliip;)