Bilindiği üzere 1869 yılında Hint Okyanusu ile Akdeniz’i birleştirmek için açılan Süveyş kanalı, 146 yıldır dünya üzerindeki emtea transferleri açısından en önemli ve kritik geçiş noktalarından birisidir. Zira böyle bir kanal olmasaydı, örneğin Japonya’dan, Çin’den, Hindistan’dan gemilere yüklenen malzemelerin ülkemize, Avrupa’ya, Rusya’ya, Kuzey Afrika ülkelerine ulaşması için çok daha uzun bir yol olan Afrika’nın güneyinin dolaşılması gerekecekti.(Ki 15.yüzyılda Portekizli denizciler tarafından bulunan bu Güney Afrika yolu “Ümit Burnu” olarak adlandırılmıştı.)
Bu hem gemilerin sefer süreleri uzatacaktı hem de oluşacak ilave yakıt, bakım, personel masrafları sebebiyle navlunları da artıracaktı.