Ölçeklerimiz büyüyor. Geçtiğimiz 10 yıl içinde Gayri Safi Milli Hasılamızın (GSMH) 2002 yılındaki 180 milyar dolardan, 2012 yılında 800 milyar doların üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz. GSMH’mizde % 450 oranında bir artış sağlıyoruz. Gelecek 10 yıl için GSMH hedefimiz 2 trilyon dolar yani % 250’lik bir artış hedeflendi. 2 Trilyonluk GSMH’yi hayal olarak görmüyoruz. Ulaşabileceğimiz bir hedef. 2002 Yılında lojistik potansiyelimiz; üretim, ihracat, tüketim, ölçek referansları ile baktığımızda Dünya Bankası skalasında % 13 oranındaydı. 2012 yılında bu ölçü % 12 oranında görünüyor. Yani lojistiğimizi bir puan iyileştirmiş durumdayız. Dünya Bankasının Lojistik Performans indeksleri de bize bunu söylemekte. 2023 yılına geldiğimizde bu oranın % 10’a düşmesini bekliyorum. Lojistik Performansımız da ilk 15 içine girecektir mutlaka.
(daha&helliip;)
Birçok büyük işletmenin tesislerinin Kocaeli’nde, ancak merkezlerinin İstanbul’da olduğunu biliyoruz. Bu kurumların ürettikleri gayrisafi milli hasıla İstanbul’da kayıt altına alınmasına karşılık Kocaeli kişi başı milli gelirin en yüksek olduğu iller içinde gelmektedir. Bölge bir yandan sanayinin geliştiği ve daha da gelişeceği bir bölge; diğer yandan 30’un üzerindeki liman ve iskeleleri ile büyük bir liman kentidir. Bu limanlara gelen ve giden transit yükler, Kocaeli’nden kara ve demir yolu ile geçen transit yükler, bölgeyi aynı zamanda bir lojistik bölge statüsüne sokmaktadır.
Türkiye’nin, hatta uluslararası ulaştırma koridorlarının da olmazsa olmaz geçiş noktasıdır Kocaeli. Bu durumda bile Kocaeli bölgemizde lojistik hizmetlerin bir araya getirildiği, katma değer yaratacak, şehir trafiğini rahatlatacak, intermodal taşımaya başlangıç ve bitiş noktası olacak, OSB’lerin kısıtlı ulaşım imkanlarını arttıracak, taşımayı deniz ve demir yoluna aktaracak lojistik köyler inşa edilmemiştir.
Kocaeli bölgesinde birisi kentin Doğu’sunda, diğeri Kentin Batı’sında olmak üzere iki adet lojistik köy ihtiyacı vardır. Doğuda kurulması gereken lojistik köy TCDD Köseköy Lojistik Merkezine kısa mesafeden demiryolu ile bağlanabilecek, bölgedeki büyük sanayi kuruluşlarına sanayi bölgelerine, limanlara iltisak hattının bağlanabileceği bir terminal görevini de görecektir. Bölgenin sanayisinin artık Batı yönünde değil, Doğu yönünde gelişmesi planlanmalı ve Batı yönünde deniz ile dağ arasında kalan iki ana arterin yüküne yük ekleyecek sanayi yatırımları yavaşlatılmalıdır. Batı’da yapılması gereken Sanayi yatırımları, 3. Çevre yolunun kullanılabileceği kuzey bölgelere kaydırılmalıdır. Doğu bölgesinde de inşa edilecek tesisler büyük ölçekli tutulmalı ve demiryolu bağlantıları mutlaka sağlanmalıdır.
(daha&helliip;)
Lojistik de bu sektörlerin içinde gelmektedir. Geçmişi 25-30 yıl olan, ülkemizde de 10- 15 yıldır içinde çalıştığımız lojistik sektöründe kavram, tanım, anlam karmaşası yaşadık, yaşamaktayız ve yaşayacağız.
Lojistiğin bir taşıma olmadığını anlatmak 10 senemizi aldı. “Elleçleme”, “forklift” gibi kelimeler hala Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer almamakta. Bazı kelimelere bir karşılık da bulamadık. “Cross Docking” için “transfer merkezi”,” aktarma merkezi”, “çapraz yükleme” hatta” kondu kalktı” gibi karşılıklar kullanıyoruz. Zaman içinde kullanım bize en yaygınını ve kabul edilen seçeneği ortaya koyacak ve alışacağız. Dil, kullananların kabul etme oranına göre değişmekte.
Ülkemizde yeni bir kavram olan, içinde lojistik hizmetleri birleştirdiğimiz alanlardan oluşan tesislere de artık bir isim vermemiz gerekmekte. Her dilde farklı şekilde kullanılan bu tesislere, gerek akademik çalışmalarda, gerek gazete ve dergilerde, gerek resmi veya özel sektör raporlarında rastlıyoruz. Benzer tesislere farklı tanımlar veya farklı tesislere aynı tanımı kullanmaktayız.
(daha&helliip;)
2023 yılı için öngörülen hedeflerimiz oldukça zor. Üç kat artması hedeflenen Gayri Safi Milli Hasılamızın gerçekleştirilmesi için; üretimimizin üç kat artması hedefleniyor. Üç kat artacak olan üretim ise, gereken hammaddenin fabrikalara ve üretilen ürünlerin tüketime taşınmasının da üç kar artacağının işaretidir. Bu üretim ve 25.000 Dolara çıkacak kişi başı milli gelirimizin paralelinde; ülkemizde lojistik sektörü de 3 kat büyüyecektir. Taşıma şeklimiz de büyüyen ölçekler ile tip değiştirecek, karayolu taşıması üç kat artarken, deniz yolu ve demir yolu taşımamız ton-km olarak 4-5 kat büyüyecektir. (daha&helliip;)
Bakanlar Kurulu tarafından imzalanarak yürürlüğe giren KHK/655 sayılı kanun hükmünde kararname ile, 1 Kasım 2011 tarihinden itibaren denizcilik hizmetleri de sonunda ulaştırma olarak değerlendirilmiş ve Ulaştırma Bakanlığının yetki ve sorumluluk alanına alınmıştır. Yeni bakanlığın adının Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olması hala denizciliğin ulaştırma kapsamı içinde tam olarak düşünülmediğini ortaya koymaktadır. Kanımca, ülkemizde lojistiğin gelişmesi için deniz, kara, demiryolu, ve hava ulaştırmasından tek bakanlığın sorumlu olması iyi bir gelişme ama yeterli değil. (daha&helliip;)