Birçok büyük işletmenin tesislerinin Kocaeli’nde, ancak merkezlerinin İstanbul’da olduğunu biliyoruz. Bu kurumların ürettikleri gayrisafi milli hasıla İstanbul’da kayıt altına alınmasına karşılık Kocaeli kişi başı milli gelirin en yüksek olduğu iller içinde gelmektedir. Bölge bir yandan sanayinin geliştiği ve daha da gelişeceği bir bölge; diğer yandan 30’un üzerindeki liman ve iskeleleri ile büyük bir liman kentidir. Bu limanlara gelen ve giden transit yükler, Kocaeli’nden kara ve demir yolu ile geçen transit yükler, bölgeyi aynı zamanda bir lojistik bölge statüsüne sokmaktadır.
Türkiye’nin, hatta uluslararası ulaştırma koridorlarının da olmazsa olmaz geçiş noktasıdır Kocaeli. Bu durumda bile Kocaeli bölgemizde lojistik hizmetlerin bir araya getirildiği, katma değer yaratacak, şehir trafiğini rahatlatacak, intermodal taşımaya başlangıç ve bitiş noktası olacak, OSB’lerin kısıtlı ulaşım imkanlarını arttıracak, taşımayı deniz ve demir yoluna aktaracak lojistik köyler inşa edilmemiştir.
Kocaeli bölgesinde birisi kentin Doğu’sunda, diğeri Kentin Batı’sında olmak üzere iki adet lojistik köy ihtiyacı vardır. Doğuda kurulması gereken lojistik köy TCDD Köseköy Lojistik Merkezine kısa mesafeden demiryolu ile bağlanabilecek, bölgedeki büyük sanayi kuruluşlarına sanayi bölgelerine, limanlara iltisak hattının bağlanabileceği bir terminal görevini de görecektir. Bölgenin sanayisinin artık Batı yönünde değil, Doğu yönünde gelişmesi planlanmalı ve Batı yönünde deniz ile dağ arasında kalan iki ana arterin yüküne yük ekleyecek sanayi yatırımları yavaşlatılmalıdır. Batı’da yapılması gereken Sanayi yatırımları, 3. Çevre yolunun kullanılabileceği kuzey bölgelere kaydırılmalıdır. Doğu bölgesinde de inşa edilecek tesisler büyük ölçekli tutulmalı ve demiryolu bağlantıları mutlaka sağlanmalıdır.
(daha&helliip;)