Dünya Ekonomi TV’de yer alan ve her zamanki gibi saat 17:00 de canlı olarak yayınlanan programım Trend Lojistik’de AKUT Başkanı Nasuh Mahruki konuğum olacak. Geçtiğimiz günlerde sevgili Nasuh Mahruki’yi, Yönetim Kurulu Üyesi olduğum ve sektörümüzün bana göre en önemli sivil toplum örgütü olan UTİKAD’ın Genel Kurul’una da konuşmacı olarak davet ettik. Kendisi orada da özellikle Afet Lojistiği konusundaki sunumunu yaparken, AKUT’un afet durumundaki müdahalelerinde başarı faktörünün altında yatan en önemli unsurun belki de lojistik olduğuna işaret ediyordu. O halde nedir afet, nedir afet lojistiği.
İnsanlar için fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen ve etkilenen topluluğun kendi imkan ve kaynaklarını kullanarak üstesinden gelemeyeceği, doğal, teknolojik veya insan kökenli olayların sonuçlarına afet denilmektedir.
Afet Lojistiği için gerekli olanları öncelikle sıralamak gerekir ise; gerekli malzemelerin uygun şartlarda ve zamanında ihtiyaç duyulan yere kullanılabilir halde teslimi, ihtiyaç duyulan yardımların afet alanının dışından sınırlı fakat hızlı ve özel bir şekilde teslim edilmesi ve bunun için de sevkiyatta kullanımı mümkün olan her türlü ulaşım aracından yararlanılabilinmesi, değişik yardımları zamanla değişen ihtiyaçlara göre önceliklendiren bir sistemin hazır olması, yardım malzemelerinin (ki özellikle büyük hacimli olanların) taşınabilmesi, gittiği noktada depolanabilmesi, çok sınırlı ve paylaşılmış olan ulaşım ve ulaştırma kaynaklarının önceliklendirilmesi insanların taşınması için gerekli alt yapının ve prosesin önceden hazır hale getirilmiş olması, lojistik desteğe katkı sağlayabilecek, askeriyenin, özel sektör ve hatta uluslararası kuruluşların da muhtemel desteği sayılabilir.
Afetlerde bahsetmiş olduğumuz bu lojistik alt yapısı oluşturulamadığı taktirde; gerek AKUT, gerek AFAD, gerekse halk gönüllüsü veya yabancı kurtarma ekiplerinin sayısının çokluğu bir anlam ifade etmeyecektir. Yine müdahaleler esnasında; harita desteğinin sağlanması, tıbbi destek ve gıda ulaştırılması için gerekli düzenin kurulması, kullanılacak teçhizat ve malzemelerin güvenli kullanımının sağlanması, elektrik ve yakıt kullanımını işler hale getirmek, barınma ve beslenme için gerekli düzeneklerin kurulması, haberleşme için hızlı bir alt yapının kurulması gibi çalışmalar da büyük önem taşımaktadır.
Peki ya ülkemizde Afet Lojistiği’ni iyi yönetiyor muyuz diye bir durup düşünmek gerekiyor. 1999 yılından beri Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında bulunan Arama Kurtarma Danışmanlık Grubu INSARAG üyesi olan AKUT’u bu noktada biraz soyutlamak ve 1500 gönüllüsü ile sadece Ülkemizde değil, dünyada gösterdikleri başarıları için haklarını teslim etmek gerekiyor. Ancak ülke olarak Afet Lojistiği’ni iyi yönetemediğimiz ise hepimizin malumu. Hele ki yakın dönemde yaşadığımız ancak bir daha yaşanmamasını temenni ettiğimiz Van depreminde ortaya çıkan manzaralar hala gözlerimizin önünde. Afet sonrası kriz durumlarında acil yardımları güçlendiren sistem, Afet Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi olup, acil yardım bölgelerinde çeviklik ve hız ise en kritik konudur.
Bir deprem ülkesi olmamıza rağmen, Türkiye’de afet lojistiği konusunda bugüne kadar yeterli adımlar atılmış olduğunu söyleyebilmek maalesef mümkün değildir. Ülkemizde depremlerde tüm toplumun seferber olduğu, yardımlara koştuğu, herkesin tonlarca yardım malzemesini bölgeye ulaştırma isteği yadsınamaz elbette. Ancak, bu destekler tek bir yerden ve yukarıda da bahsettiğim gibi, bir plana bağlı yönetilmediği sürece yerine tam olarak ulaşamamaktadır. Bu sebepledir ki Kamu ve özel sektörün mutlak surette ortak hareket etmesinin sağlanması gerekmektedir. Japonya’nın ve Japonların bu konudaki başarılarını ve buna dair resimleri AKUT’un sayfasından veya internetten bulmanızı ve beş dakikanızı bu görüntüleri izlemeye ayırmanızı şiddetle tavsiye ediyor, afetsiz günler temenni ediyorum.
Dr. Hakan ÇINAR